Hayat kişinin kendi aksini bulabilmek için değil, fakat bu akis sayesinde kendisini anlayabilmek, aynanin gösterdigi seyin ne oldugunu görebilmek için baktığı bir aynadan başka bir şey degildir. Hayat bestecilerin yanlışlarının gün ışığına çıktığı prova kağıdıdır. Bunlarin nasil görünür hale geldikleri, ve büyük mü küçük mü oldukları pek önemli meseleler degildir. Ne hayatın harici özelliklerinde, ne de tarihin akışında öyle uzun boylu anlam aranmamalıdır; çünkü büyük ölçekte veya küçük ölçekte bir yanlışın meydana gelmesinin özel bir önemi olmadığı gibi, kötü bir mizacın dünyanın fatihi, veya alelade bir sahtekar, yahut kötü yaradılışlı bir bencil olarak görünmesi fark etmez.
Bir durumda o bütün insanlar tarafindan görünür; bir baska durumda belki de sadece kendisi tarafindan; fakat anlamlı olan onun kendisini görmesidir.”