Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhacir ve Ensar'dan Bedir'e Katılanlar

Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 3. Cilt

İbn Sa'd

Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 3. Cilt Hakkında

Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 3. Cilt konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Et-Tabakât Nasıl Bir Kitaptır? Et Tabakât, kendi alanı ile alakalı eserler içerisinde bize kadar ulaşan en eski kitaptır. İslam kültür tarihinde tabakât kitaplarının ilki ve zamanımıza intikal eden çalışmaların en eskisi olan Kitâbü't-Tabakâti'l-kebîr, kendi sahasında yazılan eserler mikyasında kapsamı ve özgünlüğü ile öne çıkan bir eserdir. Bu eser, temel olarak siyer-megâzî ve tabakât ana bölümlerinden meydana gelmektedir. Kitabın ilk iki cildi, siyer- meğâzî bölümünden mezun oluşmaktadır. Bu ilk bölüm, İbn İshâk'ın İbn Hişâm yoluyla günümüze ulaşan es-Siretü'n-Nebeviyye ve Vâkıdî'nin Kitâbü'l-Meğâzî'sinden sonra, Hz.Peygamberin (sas) hayatı ve şahsiyeti üzerine kaleme alınmış mevcut eserlerin üçüncüsü sayılsa bile, tabakât kitaplarının ilki olduğu muhakkaktır. İbn Sa'd, her ne kadar hocası Vâkıdî'nin"Kitâbü't-Tabakât" adını taşıyan bir eserinden bahsediliyor ve ondan sık sık nakiller yapıyorsa da, bu eser günümüze ulaşmadığından şimdilik rical ilmine dair ilk eser olma özelliği kendi Tabakât 'ındadır. Bu özellikte haklı olarak kitabın değerini ziyadeleştirmektedir. Et-Tabakât, kendinden sonra gelen birçok müellifin eserine hem öncülük, hem örneklik, hem de kaynaklık yapmış bir çalışmadır. Bu kıymetli kitap, yazıldığı günden itibaren siyer ve hadis başta olmak üzere İslâmî ilimler alanında çalışan ve eserler veren birçok İslâm âlimini hem usul, hem de muhteva açısından etkilemiş, ulema arasında İbnSa'd ve eseri üzerinde genel bir hüsn-ü kabul oluşmuştur. Eğer İbn Sa'd'ın bu her türlü takdire şayan olan gayretinin bir neticesi olan et-Tabakât'ı olmasaydı, İslâm tarihinin farklı yönlerini ele alan sonraki dönem müelliflerinin eserleri birçok tarihi malumatı bizlere ulaştırma imkanı bulamazdı. Nitekim büyük İslam tarihçilerinden ve İbn Sa'd'ın en önemli talebelerinden Belâzürî, fütuhat kitaplarının öncüsü kabul edilen Fütûhu'l-büldân ile ensâb kitaplarının en mühimlerinden biri olan Ensâbü'l-eşrâf'ı telifi esnasında onun eserinden çok faydalanmıştır. İşte İbn Sa'd'ın, 11ciltlik bu muhteşem eserinde, önce Hz. Peygamber'i (sas) en önemli özellik ve vasıfları ile anlatmaya başlayarak işlediği konuları şu şekilde aktarır: Birinci cildinde, beşerin atası Hz. Âdem'den (as)başlayarak, Hz. Peygamber'in (sas) nesebi, doğumu, çocukluk ve gençlik yılları, evlilik ve nübüvvet öncesi hayatını, Onun kutlu sireti ile alakalı olan Arap kabileleri ve o devrin sosyal, kültürel, ticari ve ilmi hayatı adeta bir fotoğraf gibi gözler önüne serer. İkinci ciltte, Efendimiz'in (sas) gazve ve seriyyelerini detaylı bir şekilde anlatır. Özellikle Medine hayatını, hastalanışını, vefatını, ardından söylenenleri ve arkasında bıraktığı neslin en temel özelliklerini farklı tespit ve rivayetlerle takdim eder. Üçüncü ciltten itibaren en hayırlı ilk nesil olan sahabe nesli anlatılır. Bedir'e katılanlarla başlayan anlatım, altıncı cilde kadar devam eder. Buraya kadar et Tabakat bize, beş ana tabakaya ayırdığı ashâbdan 1412 sahâbînin biyografisini aktarır. Yedinci ciltten itibaren ikinci hayırlı nesil olan Tabiîn nesline geçer. Sözü, Peygamber şehri olan Medineli Tabiîler'den başlatır ve bu ciltte, 890 şahsın biyografisini anlatır. Sekizinci cilt, Resûlulah'ın (sas) vefatının ardından siyer coğrafyasının çeşitli bölgelerine (Mekke, Taif, Yemen, Yemame, Bahren ve Küfe yerleşen sahabîler ve bu sahabîlerden rivayette bulunan 1350 şahsın biyografisine yer verir. Dokuzuncu ciltte ise, yine Siyer coğrafyasının özellikle Arap Yarımadası dışında bulunan merkezlerine yerleşen Sahabe ve bu Sahâbe'den rivayette bulunan fakih, kurra, muhaddis olan tabiîn ve tebeu't-tâbiîn anlatılmaktadır. Bu ciltte 1272 biyografi yer almaktadır. Onuncu ve son ciltte ise hanımlar vardır. "Kureyşli Muhacir Müslüman Hanımlar, Ensâr'dan Biat Eden Hanımlar, İsimleri Bilinmeyen Arap Hanımlar ve Diğerleri" başlığı altında ilk bölümlerde Muhacir hanımlarını, arkasından Hz. Peygamber'in kızlarını, halalarını, amca kızlarını ve diğerlerini anlatır. Ensar'ın hanımlarını ise Evs ve Hazrec kabileleri ve bunların alt kollan çerçevesinde takdim eder. Bu ciltte 1902biyografi yer almaktadır. Onbirinci ciltte ise geniş bir dizine yer verilmiştir.
Yazar:
İbn Sa'd
İbn Sa'd
Tahmini Okuma Süresi: 19 sa. 52 dk.Sayfa Sayısı: 701Basım Tarihi: Ocak 2019İlk Yayın Tarihi: Haziran 2015Yayınevi: Siyer Yayınları
ISBN: 9786057558473Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 50.0
Erkek% 50.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İbn Sa'd
İbn Sa'dYazar · 13 kitap
İbn Sa'd (777, Basra - 16 Şubat 845, Bağdad), 8. ve 9. yüzyıllarda yaşamış hadis, siyer, tarih ve neseb bilgini. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber H. 160/ 777 veya 168/ 785’de Basra’da doğduğu tahmin edilmektedir. Nesebi, Muhammed b. Sa’d b. Munî’ ez-Zührî el-Basrî el-Hâşimî; künyesi Ebû Abdullah şeklindedir. Hicrî 230 / 845 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. Babası veya dedesi Hz. Abbas’ın (ra) azatlı kölesi olduğu için Benî Haşim veya Kureyşî olarak nisbet almıştır. Hocası Vâkidî gibi mevaliden olduğu bilinmektedir. Tahsili: İbn Sa’d, ilk yıllarını geçirdiği Basra’da çoğu tabiîn ve tebeu’t-tâbiînden olan Hüseyn b. Beşîr, Vekî’ b. Cerrah, Ebû Âsım en-Nebîl, Ârim b. Fazl, İsmail b. Uleyye, Affân b. Müslim ve Ebü’l-Velîd et-Tayâlisî gibi âlimlerden dinî ilimlerle birlikte Arap dili ve edebiyatı okudu ve onlardan hadis dersleri aldı. İbn Sa’d, ilim öğrenmek için Mekke ve Medine’ye yolculuk yaptı. Medine ve Mekke’deki ikameti sırasında Hz. Peygamber’in(sas) gazve ve seriyyelerinin geçtiği yerleri incelemiştir. İbn Sa’d, Medine’den sonra Rakka’ya ve Dımaşk’a gitmiş, ardından da Bağdat’a giderek ölünceye kadar orada kalmıştır. İlmi Kişiliği: Kendisi Vâkidî’den sonra ilk “Tabakât” müellifi sayılır. Bağdat’ta aynı zamanda hocası olan Vâkidî’ye kâtiplik yapmış ve “Kâtibü’l-Vâkidî, Sâhibü’I-Vâkidî, Gulâmü’I-Vâkidî” adıyla şöhret olmuştur. Cerh ve ta’dîl âlimleri İbn Sa’d'ı şerefli, faziletli, doğru sözlü ve genellikle sika bir şahsiyet olarak kabul ederler. Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı hakkında şiddetli tartışmaların yaşandığı devrede Me’mun, Bağdat valisine Bağdat ulemasının bu konudaki görüşlerinin ne olduğunu sormasını emretti. Bağdat ulemasından biri olan İbn Sa’d, Halife Me’mun’un istediği gibi cevap verdi. İbn Sa’d bu görüşünden dolayı Mutezilî görülse de güvenilir ve sözüne itibar edilir bir âlimdir. İmam Ahmed b. Hanbel içinde bulunulan durumun aksine ondan hadis almaya devam etmiştir. Hadis ilminde hâfız derecesinde, yani yüz bin hadîs-i şerîfi râvileriyle ezbere bilen bir âlim olan İbn-i Sa’d’a cerh ve ta’dîl âlimleri, Halku’l-Kur’ân konusundaki davranışından dolayı herhangi bir eleştiride bulunmamıştır. Hakkında Söylenenler: Hatîbu’l-Bağdadî, “Kendisi ilim, fazilet, anlayış, adalet ehlindendir. Kendi dönemine kadar sahabe ve tâbiûna dair büyük bir Tabakât telif etti.” Yine “Muhammed, yanımda adalet ehlindendir. Hadîsi onun sıdkına delildir.” derken, İbn Hacer, “Sika, büyük hafızlardan.”Zehebî, “Allame, hâfız” İbn Hallikân ise “Sika” diyerek hakkında olumlu kanaat bildirmişlerdir. Eserleri: 1-Kitâbü’t-Tabakâtü’l-Kebir: İbn Sa’d’ın en meşhur eseridir. Kaynaklarda ve Leiden 1904-1940 baskılarında bu isimle, Arap ve İslam dünyasındaki yaygın olarak kullanılan İhsan Abbas neşri (Beyrut 1957-1968) et-Tabakâtü’l-Kübrâ ismiyle bilinir. Edvard Sachau tarafından 1904-1917 yılları arasında indeksi ile beraber 9 cilt olarak neşredilmiştir. İslam dünyasında Hicâzî Muhammed Halil tarafından dört cild olarak 1939 yılında Kahire’de, İhsan Abbas tarafından dokuz cilt olarak 1957-1958 ve 1968 yıllarında Beyrut’ta neşredilmiştir. Tabakât kitaplarının ilki ve günümüze kadar ulaşan en eski kaynaktır. Siyer-Meğâzi ve Tabakât bölümlerinden oluşur. İbn İshak’ın es-Sîretü’n-Nebeviyye[7] ve Vâkidî’nin Kitabu’l-Megâzi[8]’sinden sonra Hz. Peygamber’in hayatı ve şahsiyeti üzerine kaleme alınmış üçüncü eserdir.