Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitabu'l-Kader

İbn Batta El-Ukberi

Kitabu'l-Kader Sözleri ve Alıntıları

Kitabu'l-Kader sözleri ve alıntılarını, Kitabu'l-Kader kitap alıntılarını, Kitabu'l-Kader en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rızık
Allah'ın kulları için kefil olduğu rızka gelince, Allah kendisinden korkup sakınanlar için bir çıkış yolu göstermeyi ve BEKLEMEDİKLERİ YERDEN ONLARI RIZIKLANDIRMAYI GARANTİ ETMİŞTİR. Allah'tan korkup sakınmayanlara gelince ona da durumuna göre uygun olanı vermeyi garanti etmiştir. Dünyada yaşayacağı kadar rızık vermek sonra ahirette onu azaba çarptırmak gibi.
Her insanın gözleri arasında, karşı karşıya kalacağı en küçük musibet dâhil herşey yazılıdır.
Sayfa 226 - Abdullah b. Ömer(ra)Kitabı okudu
Reklam
Her okuduğumda ‘subhanAllah’ dediğim o cümle…
Kişinin, soğuyuncaya kadar ateşten korlar ısırması, Allah'ın takdir ettigi herhangi bir şey için "Keşke olmasaydı" demesinden daha hayırlıdır. Abdullah b. Mes'ud (ra)
Rızık
Allah İbrahim Aleyhisselam hakkında şöyle buyurur: “Rabbim! Burayı emniyetli bir belde kıl; halkından Allah'a ve âhiret gününe iman edenleri de çeşit çeşit ürünlerle rızıklandır!” diye yalvarmıştı. Allah da: “Ben inkâr edeni de kısa bir süre (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır, sonra onu ateş azabına uğratırım. Orası varılacak ne kötü bir yerdir!”(Bakara/126) buyurmuştu.
Kader Neden Allah'ın Sırrıdır
Kader niçin Allah'ın sırrıdır ve Allah onu, neden yakın bir mükellefe(Allah'a yakın kul) ve ne de gönderdiği bir nebiye bildirmeyip gizlemiştir? denilirse. Akıllar Allah'ın ilminin derinliğini ve hakikatini hissedebilmekten uzaktır. O'nun ilmine bakan, güneşe bakan kimse gibidir. Bu ilme bakışı arttıkça, şaşkınlığı artar ve nasıl olduğunu anlayamaz. Bu, aziz ve yüce olan Allah hakkında tefekkürdür. Allah nasıl şöyle şöyle yaptı... Sonra aziz ve yüce olan Allah'ın fiillerini kulların fiilleriyle kıyaslar. Kulların fiillerinden bir haksızlık gördüğünde, Allah'ın fiillerinde de benzer bir haksızlık olduğunu zanneder. Bu fiili Allah için reddederken, iki konu arasında kalır. Ya aziz ve yüce olan Allah'ın hükmü ve takdirini itiraf edip bu haksızlığı O'nun bir fiili olarak görür ya da Allah'ı bu haksızlıktan tenzih eder ve O'nun hükmü ve takdirini reddeder. Böylece Allah ile birlikte, Allah ile O'nun dilemesi arasında yer alan birçok ilah kabul eder. Bu ve benzeri konuları düşünmek kaderi araştırmak ve sorgulamaktan dolayı Kaderiyye helak olmuş, hatta dinsiz, inkarcı ve Mecusi olmuşlardır. Çünkü onlar Allah'ın fiillerini kulların fiilleri ile kıyaslamışlar; ALLAH'I YARATTIKLARINA BENZETMİŞLER VE KADER KONUSUNDA DOĞRU YOLU BULAMAMIŞLARDIR.
Sayfa 107Kitabı okudu
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Her insanın yanında, onun için takdir edilmeyen şeylerden onu koruyan bir melek vardır. Ancak kader/takdir geldiğinde onu o durumla baş başa bırakır.
Sayfa 296Kitabı okudu
Reklam
Adamın biri Rasulullah'a Aleyhisselam gelerek: "Ey Allah'ın Rasulü! Sen ne zaman nebi idin? diye sorunca, insanlar: "Yavaş ol!" dediler. Bunun üzerine Rasulullah Aleyhisselem: "Bırakın onu! Ben Adem ruh ile ceset arasında iken nebi idim" buyurdu. Yani Rasulullah Aleyhisselamın nebi oluşu onu yaratmadan önce Allah Teala'nın ezeli ilminde idi. Allah katındaki Ümmü'l-Kitab'a da onun bu ümmetin nebisi olduğunu yazmıştı.
Kader
Allah bedenleri yaratmadan önce rızıkları takdir etmiştir. O'nun takdiri imtihandan öncedir. Kendisine itaat etmelerinden önce cenneti ve isyan etmelerinden önce de cehennemi yaratmıştır. Her öldürülen ancak kendisi için yazılmış olan eceliyle ölür. Onun vadesi belirlenmiştir; bu belirlenmiş olan ecelinden ne önceye alınır ve ne de sonraya bırakılır. Yaratılanların dilemediği halde aziz ve yüce olan Allah'a bir göz açıp kapayacak süre kadar isyan etmeleri mümkün değildir.
Kaderiyye
Dünyada Kaderiyye'nin hükmüne gelince onlara kafirlere davranıldığı gibi davranılır. Hastaları ziyaret edilmez, cenazelerine katılmamak gerekir, arkalarında namaz kılınmaz, onlarla birlikte oturulmaz, konuşulmaz ve onlarla evlenilmez.
Sayfa 100Kitabı okudu
Kulların Eceli
İki türlü ecel vardır: 1) Allah'ın bildiği mutlak ecel. 2) Şartlara bağlı (mukayyet) ecel. Allah meleğe kişinin (anne karnında iken) ecelini yazmasını emretmiş ve: "Eğer sıla-i rahimde bulunursa ona fazladan şu kadar ömür vereceğim" buyurmuştur. Melek ömrün uzatılıp uzatılmayacağını bilemez. Ancak Allah işin nereye varacağını bilir.
98 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.