Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitapçı Dükkânı

Esmahan Aykol

Kitapçı Dükkânı Gönderileri

Kitapçı Dükkânı kitaplarını, Kitapçı Dükkânı sözleri ve alıntılarını, Kitapçı Dükkânı yazarlarını, Kitapçı Dükkânı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Polisiye romanında denk geldiğim bilgi :))
'Türkçeyi okulda öğrenen Hakkârili Kürtler aksansız Türkçe konuşuyordu.'
"Ağzımın içinde kaç tane diş olduğunu bilmeden, gökteki yıldızları saymaya kalkışıyorum."
Reklam
"Kadınların biyolojik özelliklerinden biriymiş gibi söyleniyor kadınlar aleyhine olan bir sürü şey. Sanki kadınların âdet görmesi ya da çocuk doğurmasından bahsediliyormuş gibi: Kadınlar mala mülke düşkün olur. Bilimsel bir tespit âdeta."
Sizin boşboğazlıkla ettiğiniz lafları karşınızdaki ciddiye alırsa, hayatı kararabilir.
...sokakta, işte, sevgilisiyle gittiği yemekte, hatta tiyatroda ve sinemada bile Türkler sürekli cep telefonuyla konuşuyor. Benim asıl merak ettiğim Graham Bell'in Türk asıllı olup olmadığı, değilse de bu kadar bayıldıkları bu aletin icadını Türklerin nasıl olup da başka bir millete kaptırdığı.
231 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitapçı Dükkanı, İstanbul’a yerleşen ve Tünel’de salt polisiye kitaplar satan bir kitabevinin sahibesi olan Kati Hirşel’le tanıştırıyor bizi. Alman asıllı Kati’nin ünlü bir oyuncu olan çocukluk arkadaşı Petra, bir film çekimi için İstanbul’a gelince hem Kati ‘yi görmek hem de yaşadığı trajik olayları onunla paylaşmak ister. Ancak çekilmesi planlanan iddialı filmin ikinci yönetmeni Kurt Müller, otel odasının küvetinde ölü olarak bulunur. Çok iyi bir polisiye okuru olan Kati, içindeki amatör dedektifin sesine kulak vererek geçmişin izini sürmeye, işin içine giren sayısız kişi yüzünden arapsaçına dönen ilişkiler yumağını çözmeye karar verir. Bir yandan özel hayatında ummadığı gelişmeler yaşarken, bir yandan da katiller ve kurbanların peşinde soluk soluğa okunacak bir serüvene atılır.
Kitapçı Dükkânı
Kitapçı DükkânıEsmahan Aykol · Everest Yayınları · 2001109 okunma
Reklam
İnsan bir noktadan sonra, yaşadıklarından hangisinin kendi seçimi, hangisinin kendine dayatılanlar olduğunu ayırt edemiyor.
İnsan çoğu zaman sadece göreceğini tahmin ettiği şeyleri görüyor.
Son pişmanlık fayda etmiyor, kırılan kalpler iki tatlı sözle onarılmıyor.
Reklam
"Ah ne şanslısınız," dedi bana gülümseyerek. "Gördüğüm en güzel şehir İstanbul."
Ağzımın içinde kaç tane diş olduğunu bilmeden, gökteki yıldızları saymaya kalkışıyorum.
"Aman," dedim. "Bu konuya hiç girmeyelim. Güzelliğin önemsiz olduğuna kendimi inandırmaya başlamam gereken yaşa geldim."
İstanbul yorucu bir şehir, insan kalabalıktan bunalıyor. Burada yaşamak nasıl olur diye düşündüm de bu gün...
Ertesi sabah kendimi bile şaşkınlığa düşürerek saat 9'da uyandım. Heyecan bana yarıyor.
185 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.