Kıyam Türküsü
Selehattin DumanKıyam Türküsü Gönderileri
Kıyam Türküsü kitaplarını, Kıyam Türküsü sözleri ve alıntılarını, Kıyam Türküsü yazarlarını, Kıyam Türküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halkın çektiği eziyetler zerre kadar umurlarında değildi. Hiç mi değer anlayışı olmazdı bir insanın. Ne vazife ahlakı ne insan saygınlığı ne de bireylerin kendi izzet ve şerefi hiç bu memlekete uğramamış gibiydi. Yaşa, eğlen, ye, iç ve sair bedeni ihtiyaçları gider gerisi boş şeklinde bir anlayış benimsemişti.
-Siyonist ve Kapitalist Amerika ve İsrail, İngilizlerden aşağı kalırlar mı sizce? Daha büyük hesap ve menfaati olmayan hangi ülke ya da güç bize destek olacak! Yanı başımızda Irak'ta yaşananlar bize bir şey söylemiyorsa ne denebilir ki? Saddam'ı kendi halkına Mûsâllat edenlerle İran ve Kuveyt'in başına bela edenler, kendisini hukuksuz ve gayriinsani bir şekilde asanlar da aynı odaklar değil mi? Sırf kendi halkının menfaatlerini azıcık önceledi diye hem Saddam'ın hem de sair İslâm beldelerinde kendi kuklalarının başını yemediler mi?
Parçalanan sadece Osmanlı mı idi ki !!
Ayrıca bahsettiğiniz üç buçuk soysuz İngiliz bu düzeni kurarken hiç hesap yapmadı mı sanıyorsunuz. İleride, gelecek günlerde yıllarda dahi neler yapmayı planlamadıklarını mı sanıyoruz. Koskoca Osmanlı'yı ve İslâm Halifesini ne hâle getirdiklerini görmedik mi? Elde avuçta kalan paramparça ülkelerimizi de daha küçük parçalara ayırmayı düşünmediler mi? Bu coğrafyanın kaderinin Osmanlı'nın parçalanması ile nihâyet bulacağını ve artık bizi rahat bırakacaklarını düşünenler nasıl hayal kırıklığı yaşadılar. Bakışlarıyla onay bekleyen bir
Değil mi ?
İnsan yaşadıklarından, okuyup öğrendiklerinden istifade etmedikten sonra yaşanmışlığın, okumuşluğun ne yararı vardı?
Âllah’tan kork, çünkü her işin başı Allah korkusudur. Cihada sarıl, çünkü cihad İslâm'ın ruhbaniyeti, dünya zevk ve lezzetlerine kapılmama hissidir. Allah'ı zikretmeye ve Kur'an okumaya devam et ki seni gökte melekler, yerde insanlar arasında yaşatacak olan budur. Doğruyu söyle, bunun dışında da sükûtu tercih et. Bunları yaparsan şeytanı yenersin.
Çanakkale Savaşı patlak verdiği sırada ilây-ı kelimetullah uğrunda her haneden eli silah tutan ne kadar erkek varsa -hâlen savaş için askerde olanlar bir de yaşlılar hariç- yola çıkmıştı. O zamanın şartlarında önce Halep'e oradan da en yakın askeri birliğe ulaştırılarak nakilleri gerçekleşmişti.
'İslâm'ın Halifesine bir halel gelir ve Payitaht düşerse burası da elden gider' diyerek evlatlarını gönderen anaların Allah'a ilticaları tüm hanelerin en mutena anları olarak hatırlarda durmakta ve yeni nesillere anlatılmaktaydı.
Şanlı ceddimiz ❥
Osmanlı hilafet merkezi olarak üzerine düşeni yapmış tarih boyunca işgaller ve savaşlarla boğuşmuş ne kadar ülke, şehir, halk varsa hepsinin huzurunu, sükûnunu ve rahatını temin etmiştir. Bu uğurda uzak doğu dâhil hiçbir İslâm beldesini ihmal etmemek için üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.
Düşünce, fikir ve ilmin aydınlattığı bir toplumu gelip geçici fikirler ya da akımların sarsması mümkün değildir.
İhmalden ölen hastalar sırf İslâmî kimlikleri dolayısıyla bilinçli bir şekilde ölüme terk ediliyordu. Bunları yaparken ne Allah'tan korkuyor ne de kuldan utanıyorlardı.
İdeali olmadan, kıymet verilecek bir fayda üretmeden, insan uğruna, toplum, devlet hatta insanlık adına bir kazanç üretmeden ve fedakârlık yaparak gönül kazanmadan nasıl mutlu olunabilirdi ki? Eğer yemek içmek ve sair ihtiyaçları gidermek yeterli ise diğer canlılardan insanı ayıran ne olabilirdi?