Uğraşlarım artık bana hiçbir heyecan vermiyordu; hiç bir şey içimde eskisi gibi doğrudan bir ilgi uyandırmıyordu. ''Bunda ne var ki, son derece anlaşılır bir şey.'' diye düşünüyordum. Bütün gördüklerimden ve öğrendiklerimden sonra beni herhangi bir şeyle şaşırtmak zordu artık; mesele bir şeyin benim hoşuma gitmesinde değil, gerekli olan her şeyi özümleyebilmekteydi.
“Sizin dünyanız. Harika bir dünya olacak ama henüz çocukluğunu yaşıyor; bakın hangi bulanık hayaller, hangi kuşkulu imgeler kafasını yoruyor… Yarı uykuda ama uyanacak, bunu hissediyorum ve buna derinden inanıyorum!”
İnsan bir kişiliktir fakat insanın
yaptığı işin kişiliği yoktur. İnsan, sevinçleri ve acılarıyla
birlikte er ya da geç ölecektir ama yaptığı iş sınırsız bir şekilde gelişen hayatın içinde kalacaktır. Bu bakımdan işçiler
arasında bir fark yoktur; farklı olan sadece yaşadıklarının
enginliği ve hayatta kalmış olmanın büyüklüğüdür."
Çalışmak, gelişmiş sosyalist insanın doğal gereksinimidir ve örtülü veya açık bir
şekilde çalışmaya zorlamak bizim için son derece gereksiz bir şeydir.