Bir varmış, bir yokmuş. Bir yılda üç yüz altmış beş gün, on iki ay, dört mevsim varmış. Günler, haftaların içinde; haftalar, ayların içinde; aylar mevsimlerin içinde büyüyüp giderken dört mevsim bir araya gelmiş.
Evvel zaman içinde, kavun karpuz içinde; mısırlar tellal iken, biberler berber iken, havuçlar derin uykuda horlarken, minik patatesler nemli topraklar içinde mışıl mışıl uyurken, sabah güneşi de sessiz sedasız doğuyormuş