Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köhne Gönderileri

Köhne kitaplarını, Köhne sözleri ve alıntılarını, Köhne yazarlarını, Köhne yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insanı öldürmenin bir sürü yolu vardı. Aramayarak öldürürdün, susarak ya da konuşarak öldürürdün. Bazen bir bakış yeterdi bir insanı öldürmeye…Bazen bakmayış…
Sayfa 214Kitabı okudu
Selver, bulaşıkhanenin küçük bölmesinden salonu ve kapının önünü izlerken hayat denilen bu can sıkıntısı karşısında ne kadar cahil, ne kadar acemi olduğunu kuvvetle hissediyor, dünyadan habersiz bir kadın olarak kendi küçüklüğünün ve çaresizliğinin farkına bir kez daha varıyordu. İlerde, çok ilerde, o yıllarda ne kadar da masummuşum, dünyanın bunca kötü olduğunu nasıl da bilememişim diyecekti.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Ethem Baran
Ölüm böyle bir şeydi demek ki . Onca insanı toprağa vermiş,sen daha ölmüyor musun diyenlere,hepinizi o kadar çok seviyorum ki, benim için üzülmenizi istemem, o yüzden ,hepinizi gömmeden bir yere gitmem,diye takılmıştı yıllarca. Şimdi neler söyleyeceklerdi arkasından kimbilir, adamı işte böyle gömerler, diyeceklerdi muhtemelen.
Sayfa 220Kitabı okudu
Bu kalabalık ne fena. Bu sokaklar bu suratı asık adamlar, isteksizce işine, okuluna, vesaireye gidenler, etrafta büsbütün çirkin binalar, mutsuz herkes, korkunç bir manzara. Sonra bir sessizlik hasreti içimizde, bu gürültü ne fena. Baran'ın dediği gibi: "Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda
Bir insanı öldürmenin bir sürü yolu vardı.Aramayarak öldürürdün, susarak ya da konuşarak öldürürdün.Bazen bir bakış yeterdi bir insanı öldürmeye... Bazen bakmayış...
Sayfa 214 - İletişim Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
220 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Romanın bence en çarpıcı özelliği, mekan olarak aldığı ( İç Anadolu) bölgenin kültürel özelliklerini de oldukça etkili yansıtarak, dilin olanakları ve anlatıda ( müzikal) ritmin katkılarıyla oluşturulmuş unutulmaz diliydi. Çoğu zaman kendimi kimi zaman yükselen kimi zaman sakinleşen sürükleyici bir masalı dinler gibi hissettim. İç Anadolu'da geçen romanda aynı köyden hısım-akraba- komşuluķ ilişkileriyle bağlı bir grup insanın üç kuşağı anlatılıyor. Çok sayıda karakter var. Bu karakerlerin bir çoğu başka metinlerde pratagonist olacak kadar güçlü. Bazı karakterlerin kente göçüşü okuru göç temasında düşünmeye sevk ediyor. Evlilik ve diğer kadın-erkek ilişkileri, ebeveyn- çocuk ilişkileri, isteseler de istemesler de kopmaz bağlarla bağlı olunan ve bir noktada bunaltan köylüler, hemşehrilerle ilişkilerin dinamiği romanın ritmini sürekli canlı tutuyor. Ilk sevdiği kızla evlenemeyen, sonrasında evli- bekar demeden, nice kadının canını yakan Feramuz, Feramuz'a varamayan, çocuklarının kaybıyla sınanan Kumru ve Selver karakterleri metni sırtlayıp götüren, merak unsurunu yükselten karakterler. Romanda bir de yoksulluk teması var ki; epey ağır ve gerçek. Içinden çıkılması ne kadar zor olsa da tüm karakterler ondan kurtulmaya çalışıyor, oysa bir karabasan gibi herkesin göğsüne, kafasına, içine oturup çöreklenmiş, nefes aldırmıyor. Yazar bu karakter, olay bolluğunun içinde bu gerçeği böyle etkileyici yansıtabildiği için de alkışı hak ediyor. Romanda Latife Tekin'in " Sevgili Arsız Ölüm" tadı da var, ama kendine özgü. Ethem Baran okumaya devam.
Köhne
KöhneEthem Baran · İletişim Yayınları · 202431 okunma
Reklam
Acıyı ciddiye almamak lazım. Acı şımarıktır, ilgilenildikçe semirip boy atar.
"Evler kış ama dışarısı bahar..."
Sayfa 10 - İletişim yayıncılık 1.baskıKitabı okudu
İnsanın kendine bile anlatamadığı şeyler varken başkasına nasıl açılırdı ki? Kendine bile anlatamadığı şeyler varken başkasına nasıl açılırdı ki? Kendine bile anlatamadığı şeyler? En fenası oydu işte. En can yakanı, en acıtanı...
Sayfa 215Kitabı okudu
Bir insanı öldürmenin bir sürü yolu vardı. Aramayarak öldürürdün, susarak ya da konuşarak öldürürdün. Bazen bir bakış yeterdi bir insanı öldürmeye... Bazen bakmayış.
Sayfa 214Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.