Kokular Kitabı 2 - Parfümler

Vedat Ozan

Öne Çıkan Kokular Kitabı 2 - Parfümler Gönderileri

Öne Çıkan Kokular Kitabı 2 - Parfümler kitaplarını, öne çıkan Kokular Kitabı 2 - Parfümler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kokular Kitabı 2 - Parfümler yazarlarını, öne çıkan Kokular Kitabı 2 - Parfümler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Attardır o attar
(Yeri gelmişken, bir dil yanlışını düzelteyim: O dükkânların ismi "aktar" değil, "attar"dır efendim; "ıtır" yani "koku" veya mecazen "hoş kokulu yağ" kelimesinin çoğul halidir kendisi.)
Sayfa 29
tüketim deyince, Amerika
Lineer parfümler, esas sükseyi Amerikan pazarında yaptılar. Avrupa'daki gelenekselleşmiş piramidal parfum yapılarının ve parfüm kullanım bilincinin pek de farkında olmayan bu büyük ama yakın zamana kadar görece bilgisiz kalmış pazar, elbette yer yüzündeki en tüketici toplumdu ve en tüketici olabilmek de aynı zamanda daha çok tüketebilmek için daha aceleci davranmayı getiriyordu. Bu saydığım örnekler de, Amerikan tüketicisinin tam beklediği gibi, fazla derinlikli olup da kafa karıştırmayan, tatlı, hafif çiçeksi ve ânında kokusunu belli eden parfümlerdi. Çıkış ABD'de oldu ama çok kısa sürede Amerikan İmparatorluğu'nun etki alanındaki tüm diğer ülkelerde (ki buna Fransa da dahil) kısa sürede pazar içinde etkili konumlara geçtiler.
Sayfa 137
Reklam
"Bir erkeği veya kadını baştan çıkaracak koku veya parfum hangisidir?" sorusu, parfümörlerin veya koku dünyasıyla yakından ilgilenenlerin çok sık karşılaştığı bir soru. Koku tercihlerinin çok öznel ve kişisel olduğunu kabullenerek, herkes için ve her koşulda bu çekimi sağlayacak sihirli bir iksirin varlığını aramak, boşa vakit kaybından başka bir şey değil aslında. Parfüm sizin model kişiliğinizin, olamadığınız ve olmak istediğinizin bir yansımasıdır ve belki de bu nedenle önce kendi kendinizi baştan çıkarmak amacıyla sürülmeli. Geri kalan her şey zaten kendiliğinden bunu takip ediyor.
Sayfa 84
Tnt den sentetik miske
Yeni bir patlayıcı için çıkılan yolda, doğal misk kokusunun gerçeğe en yakın hali, üstelik gerçeğinin fiyatının binde biri maliyete elde ediliyor ve belki de yüzyıllar süren bir arayış sonlanıyor. Kokuyla uğraşan bir biliminsanı için belki de onurların en büyüğü, isminin yeni bir koku molekülüne verilmesidir ve Albert Bauer koku dünyasıyla ilgisiz bir insan olmasına rağmen, elde ettiği yeni misk benzeri moleküle onun ismi veriliyor: "Musk Bauer".
Klasik bir parfüm, piramidal dediğimiz yapı içinde oluşur. Yani önce bir 15-20 dakika üst notaları duyarsınız, daha sonra parfümün ana karakterini veren kalp notaları gelir. Yani, kalp notaların ortaya çıkışı 15-20 dakikalık ilk izlenim süresinin sonlanmasından sonra olur. Bizler parfüm satın alırken maalesef bu sürenin geçmesine hiç mi hiç tahammül edemeyiz ve kapağı açıp bize uzatılan o uzun dikdörtgen kâğıda sıktığımızda edindiğimiz o ilk intiba, satın alma kararımızı oluşturur. Hadi yumuşatıcı veya şampuan alıyor olsanız bu yapılan bir nebze doğrudur diyeceğim ama maalesef parfümler için bu geçerli değil. Doğru değilse ama yapılan buysa, endüstri buna nasıl tedbir alır? Onlar da açılış sırasında, yani ilk 10-20 dakikası çok etkileyici olan parfümler üreterek tüketicinin bu aceleciliğine karşılık verirler. Siz ilk kokuya kanıp parayı bayılırsınız ama parfümü kullanmaya başladığınızda, odanızda sürününmenizle evden çıkmanız arasında geçen süre sona erip kendinizi sokağa attığınızda, burnunuza gelen kokunun, hiç de o ilk satın alma ânındaki beğeni seviyenize ulaşmadığını görürsünüz.
Sayfa 136
mitsouko
Bu oryantalist eğilimin bir sonucu olarak isimlendirilen Mitsouko, Japoncada "gizem" anlamına geliyor ve Claude Farrère'in La Bataille (Savaş) isimli romanının kadın kahramanının ismi. Çıkış yılının 1919 olduğu da düşünülürse, bir anlamda I. Dünya Savaşı'nın bitimini kutlayan parfüm oluyor Mitsouko. Claude Farrère'in romanlarını okumadıysanız da özellikle İstanbullular, Sultanahmet'teki bir caddenin isminden hatırlayacaktır: "Klodfarer Caddesi". Romanda, bir Japon kadının bir İngiliz subayla imkânsız aşkı anlatılıyor. Jacques Guerlain, Claude Farrére'in hem okuru, hern de Farrère'in bir romanının içinde Guerlain parfümlerine atıfta bulunmasına cevap vermek istemekte. Bu arada es geçmeyelim; parfümün adının nasıl ortaya çıktığına dair bir başka söylenti de bu ismin, Jacques Guerlain'in Japon bir hanımefendiyle yaşadığı gizli aşk ilişkisine dayanarak seçildiği yönünde. Biz gene de resmi söyleme itibar ederek devam edelim müsaadeniz olursa. Öyle veya böyle, Mitsouko'nun içinde o efsanevi şeftali kokusu ve ismi dışında, Japon olan bir şey yok ve deyim yerindeyse son derece Fransız bir parfüm.
Sayfa 74
Reklam
kurumsal marka ;)
İslam dininin kurumsal marka kokusu diye de tanımlayabileceğimiz misk, vaat edilen öbür dünya, yani Cennet'te dağların ardından akarak hurilerin vücudunu oluşturan madde olmakla kalmayıp, aynı zamanda safranla birleşerek Cennet'in toprağını da tarif edebiliyor.
Sayfa 32
Koku, bin yıllardır baştan çıkarma depomuzdaki en önemli silahlardan birisi. Kendisi aslen pek de öyle güzel bir kadın sayılmayan Kleopatra'nın sanki çok güzel bir kadınmış gibi yayılmış ününü hepimiz duyarız. Oysa onu farklı yapan, kendinde gördüğü veya varsaydığı eksikliğin üzerine gitmesi, güzelleşme işini neredeyse bir sanat veya bilime dönüştürürcesine ciddi ve bilinçli olarak ele almasıdır. Kendine özel bir laboratuvarı olduğunu biliyoruz Kleopatra'nın. Rahiplerin de yardımıyla burada ürettikleri arasında yağlar ve katı parfümler de var. Bu katı parfümleri, ruj sürer gibi dudaklarına sürdüğü ve bu sayede öpüştüğü âşığına kendinden kokulu bir iz bıraktığı söyleniyor. Dudakların hemen burnun altında yer aldığını düşünürsek, Kleopatra'nın kokulu mesajı için çok da yanlış bir hedef bölge seçmediğini söyleyebiliriz.
Sayfa 86
bu kitaptaki bilgiler bir acayip dostum!
Tatlı kokulu aşk tanrıçası Afrodit de, yeryüzünde ve cennetteki baştan çıkarmaları sağlamak için muhteşem aromalı bitkiler ve çiçekler kullanır. Sadece kendi kullanmakla kalmaz, bir de üstüne bunları çevresine dağıtır. Afrodizyak kelimesinin kökeni de zaten Afrodit'in isminden gelir. Afrodit'in Paris'e Truvalı Helen için özel bir parfüm reçetesi yazdığı, Phaon'a ise lezbiyen şair Sappho'yu bile kendisine âşık edecek bir koku hediye ettiği, gene Yunan mitolojisinde kokuyla ilgili dikkat çekici hikâyeler arasında. Hatta tanrıların tanrısı Zeus'un bile özellikle tatlı kokulara düşkünlüğünden, Hera'nın da onu ağına düşürmek için buluşmadan önce çıplak vücudunu kokulu yağlarla ovduğundan söz edilir.
Sayfa 87
Önsözden
Öznel değerlendirmelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum, bunun sebeplerini de ilk ciltteki bilgiler içinde bulabilirsiniz zaten. Kısaca tekrar edeyim; herkesin güzeli farklı arkadaşlar. Kimse her şeyi beğenmek zorunda değil, herkes de aynı şeyden nefret edemez.
Sayfa 13
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.