Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kokular Kitabı 2 - Parfümler

Vedat Ozan

Kokular Kitabı 2 - Parfümler Gönderileri

Kokular Kitabı 2 - Parfümler kitaplarını, Kokular Kitabı 2 - Parfümler sözleri ve alıntılarını, Kokular Kitabı 2 - Parfümler yazarlarını, Kokular Kitabı 2 - Parfümler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkesi tatmin etmeye çalışarak ve herkesin beğenisine göz dikerek yenilikçi olmak imkansız.
Sayfa 519Kitabı okudu
Enfleurage
Patrick Süskind'in Koku adlı romanından uyarlanan Parfum filminde, bu işleme ait pek çok görüntü vardır, seyredenleriniz hatırlayabilir. Hatta aynı filmde, insan vücudundan insan kokusunu alabilmek için de bir nevi seyyar enfleurage yöntemi uygular romanın kahramanı Grenouille. (Bir lüzumsuz bilgi: Romanın ve filmin kahramanının ismi olan "Grenouille" kelimesi, tahmin edebileceğiniz gibi Fransızca ve Türkçemizde "kurbağa" anlamına geliyor. Zaten bütün eser boyunca o kurbağayı yakışıklı bir prense dönüşme çabası içinde görüyoruz ama, nafile!)
Sayfa 158
Reklam
Uzun ama ilginç
Acıbadem kokan benzaldehyde'in adını duymayız ama inanılmaz miktarlarda tüketiriz. İlaçlardan gıdalara kadar ve elbette parfümlerin içinde bolca rastlan bir bileşimdir. Marketten aldığınız hazır paketlenmiş acıbadem kurabiyesi paketine bakarsanız, içerik listesinde "esans" kelimesini görürsünüz. Badem pahalı oldığu için muhtemelen
Sayfa 150
Estetik, duyusal bilginin bilimidir, konusu da duyusal yetkinliktir. Gerçekleştirmek istediği, güzel üstünde düşünme sanatıdır ve güzel olanı aramak, duyumsamak şeklinde de açıklanır. Kelimenin kökeni Yunancadır ve "aistehse", yani, "algılamak, hissetmek, duyumsamak" kelimesinden alınarak 1735 yılında Alexander Gottlieb Baumgarten tarafından felsefe literatürüne geçirilmiştir. O zamana kadar estetik kelimesi felsefeciler tarafından bu kadar önemsenmezken, ne oluyor da birden Hegel'in, Kant'ın, hatta Tolstoy'un da içine girdiği tartışmaların konusu oluyor? Çünkü Avrupa'da sanatın metalaşması, sanat eserlerinin alınır-satılır ticari bir konuma gelmesine sebep oluyor ve özellikle yeni zenginler arasında bu kez "İyi sanat nedir, kötü sanat nedir?" diye bir soru çıkıyor ortaya. Baumgarten'ın kelimenin üzerine eğilmesine sebep olan da bu sorular. İyi ve kötü zevk, yani iyi ve kötü sanat zevki, yani iyi sanat zevki eşittir güzel olan'a kadar uzanan bir tartışma...
Sayfa 145
.......Neredeyse" diyorum, çünkü koku duyumuzu diplere itmiş olmamıza rağmen tamamen silmiş değiliz ve silemeyiz de. Bizi sosyal bir varlık yapan bireysel auramızın pek çok özelliği hala koku duyumuzdan besleniyor.
Sayfa 144
tüketim deyince, Amerika
Lineer parfümler, esas sükseyi Amerikan pazarında yaptılar. Avrupa'daki gelenekselleşmiş piramidal parfum yapılarının ve parfüm kullanım bilincinin pek de farkında olmayan bu büyük ama yakın zamana kadar görece bilgisiz kalmış pazar, elbette yer yüzündeki en tüketici toplumdu ve en tüketici olabilmek de aynı zamanda daha çok tüketebilmek için daha aceleci davranmayı getiriyordu. Bu saydığım örnekler de, Amerikan tüketicisinin tam beklediği gibi, fazla derinlikli olup da kafa karıştırmayan, tatlı, hafif çiçeksi ve ânında kokusunu belli eden parfümlerdi. Çıkış ABD'de oldu ama çok kısa sürede Amerikan İmparatorluğu'nun etki alanındaki tüm diğer ülkelerde (ki buna Fransa da dahil) kısa sürede pazar içinde etkili konumlara geçtiler.
Sayfa 137
Reklam
Klasik bir parfüm, piramidal dediğimiz yapı içinde oluşur. Yani önce bir 15-20 dakika üst notaları duyarsınız, daha sonra parfümün ana karakterini veren kalp notaları gelir. Yani, kalp notaların ortaya çıkışı 15-20 dakikalık ilk izlenim süresinin sonlanmasından sonra olur. Bizler parfüm satın alırken maalesef bu sürenin geçmesine hiç mi hiç tahammül edemeyiz ve kapağı açıp bize uzatılan o uzun dikdörtgen kâğıda sıktığımızda edindiğimiz o ilk intiba, satın alma kararımızı oluşturur. Hadi yumuşatıcı veya şampuan alıyor olsanız bu yapılan bir nebze doğrudur diyeceğim ama maalesef parfümler için bu geçerli değil. Doğru değilse ama yapılan buysa, endüstri buna nasıl tedbir alır? Onlar da açılış sırasında, yani ilk 10-20 dakikası çok etkileyici olan parfümler üreterek tüketicinin bu aceleciliğine karşılık verirler. Siz ilk kokuya kanıp parayı bayılırsınız ama parfümü kullanmaya başladığınızda, odanızda sürününmenizle evden çıkmanız arasında geçen süre sona erip kendinizi sokağa attığınızda, burnunuza gelen kokunun, hiç de o ilk satın alma ânındaki beğeni seviyenize ulaşmadığını görürsünüz.
Sayfa 136
marangoz Mustafa :)
Parfümün kalıcılığı, onun estetiğiyle değil, ekonomisiyle ilgilidir. "Kalıcı olmayan parfüm iyi değildir" yaklaşımı da son derece yanlıştır, zira parfüm teninizde uzun süre yaşayamayabilir ama hem yapısal olarak başarılı hem de estetik olarak sizi tatmin edecek bir koku profiline sahip olabilir. O zaman ne yapmalısınız? Bir daha sürmelisiniz. Bir daha sürerseniz ne olur? Şişe çabuk biter. Eh, ama zaten onun için dedik ya, kalıcılık estetikle değil, ekonomiyle ilgili bir durum diye. Adama sormuşlar "Babanın adı ne?", cevaplamış "Marangoz Mustafa". "Ne iş yapar?", "Eh, peşinen söyledik ya!"
Sayfa 132
Louis Vuitton-Moet Hennesy
Sahibi Bernard Arnault isimli bir muhterem, aynı zamanda dünyanın en zenginleri listesinde yer alıyor. Holdingin büyüklüğü için rakamsal bir örnek vermek gerekirse 2014 cirosunun yaklaşık 30 milyar Euro'nun üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Marka portföyü büyüklüğüne örnek olarak ise zaten isminden anlaşılacağı gibi hem Louis Vuitton deri ve aksesuarlarını, hem Moet Hennesy şampanyalarını içerdiğini, ayrıca holdingin parfüm reyonlarında görüp de birbirine rakip zannettiğimiz Christian Dior, Givenchy, Kenzo, Acqua di Parma, Fendi, Loewe, Céline, Emilio Pucci, Donna Karan ve Guerlain markalarının, bunlara ek olarak bir de yaygın parfüm satış zinciri Sephora'nın da sahibi olduğunu belirteyim.
Sayfa 106
Shalimar, karısı için Tac Mahal'i yaptıran Şah Cihan'ın, gene karısı için Lahore'da yaptırdığı bahçelerden esinlenerek konmuş bir isim ve "aşk tapınağı” anlamına geliyor. Bugün Pakistan'ın Keşmir bölgesinde kalan bu bahçeler, seksen dönüm içindeki su yolları, şelaleler ve 410 fiskiyeyle fışkırtılan suların geniş mermer havuzlarda toplanması, oldukça sıcak olan arazinin bu yolla serinletilmesiyle de ünlü.
Sayfa 95
Reklam
yasa teklifi, İngiltere 1770
Her türlü yaş, mevki, meslek veya dereceden, evli, dul veya bakire herhangi bir kadın, bu yasanın çıktığı tarihten itibaren eğer parfüm, boya, kozmetik sular, takma diş, peruka, demir korseler, veya yüksek ökçeli ayakkabılar giyerek majestelerinin tebaasından herhangi bir erkeği baştan çıkarmaya veya onu bu yolla evliliğe götürmeye yeltenirse, bu davranışları yürürlükteki büyücülükle mücadele yasası ve bu yasanın öngördüğü cezalar dairesinde değerlendirilecek, bu yolla sağlanmış bir evlilik akdi de geçersiz sayılacaktır.
Sayfa 92
bu kitaptaki bilgiler bir acayip dostum!
Tatlı kokulu aşk tanrıçası Afrodit de, yeryüzünde ve cennetteki baştan çıkarmaları sağlamak için muhteşem aromalı bitkiler ve çiçekler kullanır. Sadece kendi kullanmakla kalmaz, bir de üstüne bunları çevresine dağıtır. Afrodizyak kelimesinin kökeni de zaten Afrodit'in isminden gelir. Afrodit'in Paris'e Truvalı Helen için özel bir parfüm reçetesi yazdığı, Phaon'a ise lezbiyen şair Sappho'yu bile kendisine âşık edecek bir koku hediye ettiği, gene Yunan mitolojisinde kokuyla ilgili dikkat çekici hikâyeler arasında. Hatta tanrıların tanrısı Zeus'un bile özellikle tatlı kokulara düşkünlüğünden, Hera'nın da onu ağına düşürmek için buluşmadan önce çıplak vücudunu kokulu yağlarla ovduğundan söz edilir.
Sayfa 87
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.