Sıradan insanlar tanrıların onlara bahşettiği ömür süresince tek bir hayat yaşarlar. Ve hayatlarının nasıl olacağı, dünyaya gelmelerinden çok önce kararlaştırılmıştır.
Dünya üzerinde hiçbir erkek bir kadına bu kadar değerli bir hediye vermemiştir. Zaten dünya üzerinde böylesi bir hediyeyle gözleri kamaşacak kaç kadın vardır ki? Neden mi bahsediyorum? Tabii ki kitaplardan.
O gözlerin son gördüğü kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış insanların çaresizliğiydi. Arşakların geri dönecek bir evleri yoktu. Sevdikleri herkes ölmüştü. Bu insanlara ne yapmıştık böyle? Bu utançla nasıl yaşayacaktık?
Polibiyos'un da dediği gibi, diğer kıyıdaki yarımada üzerine kurulan Byzantion çok güvenli ve zengin bir kent. Karadeniz ile Akdeniz dünyası arasındaki ticaretin de kilit noktası. Göreceksiniz, bir gün bu şehre hâkim olan dünyaya hâkim olacak.