Tabii önceden bu sağ ve sol yoktu. Ben Amerika’dan geldim, herkes ikiye bölünmüş. Nedir bu sağ-sol dedim hiç kimse tarif edemedi. Sonra birbirlerini öldürmeye başladılar. Amerika her girdiği ülkede bir sahte sağ ve bir sahte sol kurmuştur. İçini boşaltmıştır bu kavramların ve birer kelimeye indirgemiştir.
Türkçe olmadan Türk olmaz,
Türk kültürü olmadan Türk kimliği bulunmaz,
Kimliksizin öz güveni, özüne itibarı yoktur,
Özüne itibarı olmayanın haysiyeti olur mu?
Türk dediğin haysiyetsiz yaşamaz.
Türk milletinin yeniden toparlanması gerekiyor. Milletin üstüne kül serpilmiş. Küller silkelenecek. Küresel mi olmalı? Yeniden cihanşumul ve Türk milleti olarak, Türk mührüyle küresel olacağız.
Konu komşuyu, II. Dünya Harbi’nde Avrupa’yı etle, buğdayla, sebze meyveyle biz besliyorduk. Şimdi et, sebze meyve ithal eder olduk. Kuzuyu biz yiyorduk, sonra onu turiste yedirdik. Bu “sanayisiz kalkınma modeli” ile sanayimizi, derken tarımımızı batırdık. Turizmden kazandığımız parayla yeni sanayiler mi kurduk? Yoo, “pringıl”, Amerikan tütünü, muz ithal ettik. Hem muzır Amerikan yiyecekleriyle sıhhatimizi bozuyoruz, hem yetmiyor borçlanıyoruz. Sonra da yabancılar gelip neyin var, neyin yoksa, toprağın dahil, elinden alıyor.