Hülya Pekşen
@hulyasjournal
Lisans
Trabzon
26 Ocak
96 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
124 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Eğer orada yeterince uzun bir süre yaşamışsak bir şehir hatıralarımız için bir çeşit müze olur.
Sayfa 44Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Benim kafam ancak yürüdükçe çalışır. Yürümezsem, ayaklarım durursa, kafam da durur.
Sayfa 32Kitabı okudu
Bak sana söylüyorum, insanlar bir saniyeliğine kendilerine neler yapıldığı üzerine düşünseler ya kendilerini asarlar ya da kafayı yerler.
Sayfa 50Kitabı okudu
Kalıcı bir başarıyı sağlayacak büyük sır, özenle geliştirilmiş bir sistemdir.
Sayfa 14Kitabı okudu
Tabii önceden bu sağ ve sol yoktu. Ben Amerika’dan geldim, herkes ikiye bölünmüş. Nedir bu sağ-sol dedim hiç kimse tarif edemedi. Sonra birbirlerini öldürmeye başladılar. Amerika her girdiği ülkede bir sahte sağ ve bir sahte sol kurmuştur. İçini boşaltmıştır bu kavramların ve birer kelimeye indirgemiştir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Yöneticiler halkı yanına almalıdır, karşısına değil.
Sayfa 125Kitabı okudu
Türkçe olmadan Türk olmaz,
Türk kültürü olmadan Türk kimliği bulunmaz,
Kimliksizin öz güveni, özüne itibarı yoktur,
Özüne itibarı olmayanın haysiyeti olur mu?
Türk dediğin haysiyetsiz yaşamaz.
Sayfa 83Kitabı okudu
Türk milletinin yeniden toparlanması gerekiyor. Milletin üstüne kül serpilmiş. Küller silkelenecek. Küresel mi olmalı? Yeniden cihanşumul ve Türk milleti olarak, Türk mührüyle küresel olacağız.
Sayfa 57Kitabı okudu
Konu komşuyu, II. Dünya Harbi’nde Avrupa’yı etle, buğdayla, sebze meyveyle biz besliyorduk. Şimdi et, sebze meyve ithal eder olduk. Kuzuyu biz yiyorduk, sonra onu turiste yedirdik. Bu “sanayisiz kalkınma modeli” ile sanayimizi, derken tarımımızı batırdık. Turizmden kazandığımız parayla yeni sanayiler mi kurduk? Yoo, “pringıl”, Amerikan tütünü, muz ithal ettik. Hem muzır Amerikan yiyecekleriyle sıhhatimizi bozuyoruz, hem yetmiyor borçlanıyoruz. Sonra da yabancılar gelip neyin var, neyin yoksa, toprağın dahil, elinden alıyor.
Sayfa 39Kitabı okudu
Aslına bakarsanız, bu doktora düzenini de Batı bizim Selçuklulardan öğrendi. Avrupa’da ilk evrenkentler 12., 13. yüzyıllarda, bizdeki hem maddi hem manevi her türlü bilimin yuvası olan Selçuk medreselerini taklit ederek kuruldu. O ara “doktora” düzenini de aldılar. “Oxford Üniversitesi”, “Karatay Medresesi”nden mülhem.
Sayfa 34Kitabı okudu
Çünkü insan birtakım ülküleri ve hedefleri olduğu müddetçe kendisinin dışında, gerçekten mutlu olabilir.
Sayfa 24Kitabı okudu