Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Komünist Bir Kocakarıyım

Dan Lungu

Sayfa Sayısına Göre Komünist Bir Kocakarıyım Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Komünist Bir Kocakarıyım sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Komünist Bir Kocakarıyım kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bizim köyde insanlar bakımsız dolaşıyor. Evden çıktıklarında arkalarında parfüm kokusu bırakmıyorlar. Parfüm pahalıdır sanırım."
Sayfa 37 - ApollonKitabı okudu
"Kanada, Amerika, Fransa'da yaşadığın zaman iyimser olmak kolay...Burada olup yaşamak daha zor."
Sayfa 48 - ApollonKitabı okudu
Reklam
Bence güzel bir ismin varsa güzel de bir hayatın olur...
Bu Kanadalılar deli gibi zeki insan alıyorlarmış. Öyle salak olduklarından değil ama koca ülkede bir avuç insanlarmış. Bütün ülkeye yaysalar onları, birbirlerini görebilmek için dürbünle bakmaları gerekirmiş.
Bir yaştan sonra ölüm aileden sayılır. Yemekte veya akşam yatmadan önce ondan konuşursun, hesap yaparsın...
İkimiz de muhteşem görünüyorduk, içi doldurulmuş ördekler gibiydik. Bu şık elbiseler böyledir; bur süre giymedin mi, nasıl giyildiğini unutursun, içinde rahat edemez olursun. Aslında '' bir zamanlar şık olan elbiselerle" desek daha doğrusu. Şapkam hiç olmadı. Şehirli olma iddiam vardı, kokana değil.
Reklam
Elticilik ;]]
Annem onun hanım olduğunu ve bir küreği elinde tutmayı bilmediğini söylüyor. Bence bu bir kusur değil ama bir şey demiyorum. Ne diyeyim, annem onu pek çekemiyor...
Lucretia Yenge santral memuresi; hiç bir zaman fönü, ruju ve süsü eksik olmaz. Şehirde doğmuş. Çok şanslıymış! Gübre gördüğünde burnunu tutar. Tırnakları ojeli. Bizim köye pek gelmiyor ama bazen tatilde annem beni ona gönderiyor. O zaman sevinçten uçuyorum. Bir keresinde banyodaki sepetine burnumu soktum ve sadece bir değil, yirmi kadar, belki daha fazla oje şişesi olduğunu hayretle gördüm. Yüz tane var mıdır acaba?...
Bizde elektrik bile yok. Şehre gitmek istiyoruuum. Kovanın içine bağırmaya başlıyorum. Ben bağırıyorum, ben duyuyorum...
Zavallı oğlan konuşamadığı için sürekli gülümsüyordu. Güzel, bembeyaz ve dümdüz dişleri vardı. Anne - babasının dişlerine iyi baktığı belliydi. Yani onu tıka basa kalsiyumla besledikleri ve günde iki kere dişlerini fırçalattıkları. Muhtemelen iyi bir aileden geliyor, dedim kendi kendime. İri değildi ama zayıf da sayılmazdı. Karaciğerinde bir sorun yok gibi görünüyordu, şarap bardağını ise, içindekini içmekten çok onu öper gibiydi. İtiraf ediyorum, onu panayırdaki bir at satıcısı gibi bakıyordum. İçimde, yavrusunun iyiliğinden emin olmak isteyen bir hayvanın içgüdüsü uyandı. Sanırım özellikle annelerde olur bu....
Reklam
Alain elimi öpmedi. Kayinpederinkini de öpsün demiyorum, bizde de artık demode oldu. Biz anne-babasının elini öpen son nesildik.
Kıyafeti de eksik puan aldı. Bizim Alein diskoya gider gibi giyinmiş. Bir kot pantolonu ve kısa kollu bir gömleği vardı. Ayağında da spor ayakkabı. Onlarda nasil olduğunu bilmiyorum ama bizde kız istemeye gittiğinde böyle giyinmezsin. Bu muydu onun en iyi kıyafeti?...
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.