Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog

Osman Çakmakçı

Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog Posts

You can find Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog books, Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog quotes and quotes, Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog authors, Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog reviews and reviews on 1000Kitap.
anlamak, karşımızdaki kişinin varlığının gerçeklerini, salt o andaki hâlini değil, onu öyle kılan bütün geçmişi de kavramaktır.
herkes, kendine yazgılıdır; kendi bulunduğu yere hapistir, kendi konumunda çakılıdır. bu "yazgı" ancak ve ancak sanat tarafından yeni bir yatağa akabilir.
Reklam
Aslında her okuduğumuz romanla, şiirle, gör­düğümüz filmle sürekli yeni kişilikler ediniriz. Her yeni kişilik, her yeni ‘bir başkası’ bizim dünyaya farklı açı­lardan bakmamızı, demek duyarlığımızı genişletmemizi, sonuç olarak konuşma yetimizi artırmamızı sağlar. Zira, konuşabilmek için ilk önce anlamak gerekmez mi? Anla­mak da ancak konuştuğumuz kişinin bulunduğu yerden dünyaya bakabilme yetisini gerektirir.
Sayfa 42
Biz sözcüklerle konuşuruz, ama sözcükleri ne­reden, nasıl kullanırız: Onlar bize duyarlık alanımızdan gelir; daha doğrusu oradan kendilerini dile fışkırtırlar za­ten.
Sayfa 38
Konuşmak işte insanın kendi kabuğunu soymasıdır. Karşılıklı konuş­mak ise karşılıklı olarak kendi kabuklarımızı soymamızı gerektirir. Konuşarak birbirimizin çevresini saran, varlı­ğımızı kaskatı kesen katmanları bir bir çeker, bir elmayı soyar gibi, kendi özümüzü, demek karşılıklı özlerimizi ortaya çıkarırız.
Sayfa 37
Reklam
‘Delilik mantığı yitirmektir, gerçekliği değil. Çünkü bütün insanlar sustuğunda gerçeği gösteren kanıt­lar vardır.’
Sayfa 33
Bir konuşmanın inşa edilebilmesi için sözcüklerin ön­celikle bir anlam aktarması gerektiğini ileri sürüyorum. Ama bu anlamı iletmekte sözcüklerin, daha önce de be­lirttiğim nedenlerden dolayı, yetersiz kaldığını söylüyo­rum.
Sayfa 20
Derler ya, bir ‘gösterilen’i ‘gösteren’dir sözcük. Ama çoğu zaman gösteren ‘gösterilen’i tam olarak gösteremez; an­lam dil ile örtüşmez, ya da daha doğrusu, dil anlamı ta­şıyamaz, anlam dilden taşar.
Sayfa 19
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.