Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kör Alan Ve Dekadrajlar

Pascal Bonitzer

Kör Alan Ve Dekadrajlar Sözleri ve Alıntıları

Kör Alan Ve Dekadrajlar sözleri ve alıntılarını, Kör Alan Ve Dekadrajlar kitap alıntılarını, Kör Alan Ve Dekadrajlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Descartes, penceresinden aşağıya, yoldan geçenlere bakarken, algıladığı giyinik biçimlerin yaylar ve saat mekanizmaları tarafından hareket ettirilen insan biçiminde otomatlar değil de insanlar, kendisinin benzerleri olduğundan nasıl emin olabileceğini merak etmişti. Bu gerçeklik şize'sini, bu varlıkbilimsel şüpheyi sinema hem yeniden üretir hem de geçiştirir.
Sayfa 12 - Invasion of the Body Snatchers (Don Siegel)Kitabı okudu
"Geçen gün, Notre-Dame bahçelerinden geçiyorum. Karşıdan bir adam geliyor. Arkamda kalan bir şey gördü ve birden gözleri aydınlandı. Koştuğu genç kadını ve küçük çocuğu adamla aynı anda görmüş olsaydım bu mutlu yüz beni o kadar etkilemeyecekti; belki dikkat bile etmeyecektim."
Sayfa 73 - Robert Bresson, Notes sur le cinematographe, Editions Gallimard, 1 975, s. 105.Kitabı okudu
Reklam
Sinemanın gerçeklikle ilişkisi bütünüyle sağlıksızdır. Bu, iki yönde böyledir: ekrandan izleyiciye doğru (gerçeklik hilelidir) ve kameradan "konu"lara doğru. Sinema, izleyiciye bir şey sunmak is- tiyorsa, gerçekliği rahat bırakamaz. Müdahale etmek zorundadır, hem de çoğu zaman yıkıcı bir biçimde; sözgelişi Sulanan Sulayıcı bu müdahalelerin ilki ve en kibarca yapılanıdır. Andre Bazin bazı turistik ya da politik belgeseller ya da düpedüz haber filmleriyle ilgili olarak sinemanın bu özellikle kirletici niteliğini çok iyi göstermiştir. Pelikül, gerçekliğin pul pul dökülmesi (deyim Bazin'e ait) olarak düşünüldüğü anda dünyanın yüzü iğrenç bir biçimde deği­şir.
[…] “Endüstri sanatı” olarak sinemanın belirsiz konumunun tam göbeğindeyiz: Sinema ne bir sanattı ne de bir bilim.
Sayfa 120 - Gilles Deleuze, L'Image-mouvement, Minuit, s. 16.Kitabı okudu
"Görmek, kendilerini gösteren varlıkların evrenine girmektir, oysa bu varlıklar birbirlerinin arkasına ya da benim arkama saklanamasalardı kendilerini gösteremezlerdi."
Sayfa 118 - Maurice Merleau-Ponty, Phenomenologie de la perception, Gallimard, Tel dizisi, s. 82.Kitabı okudu
"Yakın plan"da çekilmiş ilk filmlerden biri lokmasını çiğneyen bir ağzın yakın planı olan Büyük Yutucu'dur.
Reklam
Oysa yakın plan, her vücut parçasına, her nesneye bir yüz işlevi yüklemez mi zaten? Deleuze ve Guattari öyle düşünüyor: "Sıra- dan bir nesne bile yüz'leşecektir: bir ev, bir alet ya da bir nesne, bir elbise, vs. bana bakıyor gibi gelecektir ... Sinemada yakın plan, bir yüz ya da yüz parçası için nasıl işliyorsa, bir bıçak, bir fincan, bir duvar saati, bir çaydanlık için de aynı şekilde işler; böylece, Griffith, çaydanlık bana bakıyor
"Banklara ve bekleme salonlarına garibanların ağırlığı öyle çökmüştür ki, eğer o ağırlık olmasaydı kayan yıldızlara dönüşürdük." ~William Faulkner
Sayfa 163 - DÜZENi BOZUK OBJEKTiF - Çerçeve ve ÇerçevelemeKitabı okudu
Yüzden yoksunluk filmde bir bıktırıcılık, bir fazlalık olarak belirir, oysa yazılı anlatıda doğal olarak bu söz konusu değildir. Yüz, özne-ben değildir.
Sinema seyircisi, Platon'un mağarasındaki esirden çok, Arka Pencere'deki sakata ya da Otomatik Portakal’ın bir koltuğa zincirlenmiş olarak karşısındaki sinema perdesine yansıtılan korkunç ve tiksindirici sahneleri gözlerini kapamadan seyretmek zorunda olan kahramanına benzer. (Tabii sinema seyircisi, gerçekten dayanılmaz sahneler karşısında gözlerini kapayabilir.)
146 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.