Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küller Altında Yakın Tarih 4

Korku Duvarını Yıkmak

Mustafa Armağan

Korku Duvarını Yıkmak Gönderileri

Korku Duvarını Yıkmak kitaplarını, Korku Duvarını Yıkmak sözleri ve alıntılarını, Korku Duvarını Yıkmak yazarlarını, Korku Duvarını Yıkmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
336 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yakın tarihimizle ilgili olayları ele alan bir kitap. Genelde olaylar kısa kısa geçilmiş, derin bir bilgi yok. Yazar olayları anlatırken olayların oluş biçimiyle beraber kendi fikirlerinide yazmış. Okurken tarihi bir kitaptan ziyade bir makale veya röportaj hissi veriyor.
Korku Duvarını Yıkmak
Korku Duvarını YıkmakMustafa Armağan · Timaş Yayınları · 2013138 okunma
Süleyman Demirel'in 2005 Temmuz'unda ağzından kaçırdığı, "Daha yüz yıl Vahdettin'in hain olarak bilinmesinin gerekli olduğu" şeklindeki hayretengiz açıklamanın Lozan'da verildiği söylenen sözlerle herhangi bir bağlantısı var mıdır? Yok ise Venizelos'u bile affeden bu devletin Vahdettin'i affetmeyişindeki derin gerçeği birisi çıkıp bize açıklamalı değil midir? 
Sayfa 312Kitabı okudu
Reklam
Bizzat Karabekir ve Atatürk'ün ağzından "ümidimiz sizdedir" ve "devleti kurabilirsiniz" diyen Vahdettin nasıl hain olabiliyor?
Sayfa 300Kitabı okudu
Tarih yalan söylemez ama ona yalan söyletilebilir.
Sayfa 293Kitabı okudu
Gül Hanım
Gül hanımdan ilk olarak bahseden kişi Kemalettin Sami Paşa'dır. Bursa'da İstanbullu öğretmenlerin düzenlediği bir toplantıya katılan Kurtuluş Savaşı'nın komutanlarından Kemaleddin Sami Paşa, coşkulu konuşmasında cephelerde bir fırtına gibi esen Gül Hanım efsanesine şöyle yer vermiştir: İsimlerini hürmet ve şükranla kaydedeceğim Halide Edip ve Erzurumlu Gül Hanımlar geldiler. Askerle beraber ağladılar. "Eğer vatanı kurtarmadan gelirseniz, kadın olarak size lanet edeceğiz!" dediler. Bütün asker ağlayarak yemin etti. Gül Hanım taarruz'dan bir gün evvel, bütün fırkaları gezdi. Askere birer birer yemin ettirdi. Nihayet asker, kalbi aslan gibi kabarmış, 'Harp isteriz!' diye ağlıyordu.
Sayfa 222Kitabı okudu
kadınlar bile kadınlara karşı ayrımcı davranabiliyorlarmış!
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Kurtuluş Savaşı'nın sırtında mermi taşıyan, tüfek ve kurşun imal eden, bebeğinin battaniyesini merminin üzerine örttüğünü yaşlı gözlerle anlattığımız kadın kahramanlarımız hakkında henüz tatminkar bir akademik etüt yapılabildiğini söyleyemeyiz.
Sayfa 215Kitabı okudu
Erkek askerler için Mehmetçik hangi anlamı taşıyorsa, orduya katılan kadın askerlere de genel olarak "Kara Fatma" denildiğini biliyoruz. Üstelik bilinen ilk Kara Fatma, 1854-1856 Kırım Harbi' ne katılmış
Sayfa 212Kitabı okudu
İnsanoğlunun hayatı bir bestedir ki, Ardından çalındığı zaman o insan yaşamış sayılır. Hâfız-ı Şirâzî
Sayfa 209Kitabı okudu
Bugün 18 Mart'ı hatırlayan vardır da, 16 Mart'ı hatırlayan, anan var mıdır? İyi ama 16 Mart Istanbul'un fiilen işgal günüdür ve uğursuz günde İngilizler Şehzadebaşı Karakolu'nu basarak masum askerlerimizi hunharca şehit etmişlerdi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
halkın da desteklediği Menemen olayını bir irtica kalkışmasına indirgemek, sorunun yüzeyinde oyalanmak demekti. Asıl sorun, halkın ekonomik çöküşten duyduğu memnuniyetsizlik, ikincisi ise Cumhuriyet devrimlerinin yıktığı ümmet kimliği yerine, aynı hızda bir millet kimliğini inşa edemeyişiydi.
Sayfa 175Kitabı okudu
Adnan Menderes
Ne var ki, kahramanların da desteğe ihtiyaç duydukları anlar olur. "İşte halk yanımda, görmüyor musunuz, Eskişehir'de 150 bin kişi meydanları doldurmuş" diyordu darbeden bir gün önce. Ancak unutmayalım ki, 17 Eylül 1961 günü, İstanbul halkı, sokağa çıkma yasağı olmadığı halde, evinden dışarı adım atmamış ve radyodan Menderes'in idam haberini gözyaşları içinde, nefesini tutarak dinlemişti. O gün, Emniyet kayıtlarına suç işlenmeyen tek gün olarak geçmiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Namaz kılınmazsa, bu millet elli sene sonra, yüz sene sonra mezardan çıkar, namazını kılar. Fahrettin Altay
Bizim için Musul bir vatan meselesi, onlar için ise petrol meselesiydi.
Sayfa 151Kitabı okudu
İşte Çanakkale şehitliğini gezerken gördüğünüz İngiliz, Fransız Anzak vs. mezarlıkları ile devasa anıtları bu işgal döneminde yaptırılmıştır ve Montrö'de bize devredilirken de mezarlıkların o ülkelerin kendi toprakları olduğu açıkça belirtilmiş buralara dokunamayacağımız vurgulanmıştı. Daha da iç yakıcı olan gerçek şu ki, Çanakkale'deki bütün o savaş alanı, tabii ki Türkiye şehitlikleri de 1918-1936 yıllarında İngiliz ve diğer İtilaf askerlerinin insafına terk edilmiş, atalarımızın kemikleri İngiliz çizmeleri altında ezilmiştir.
Sayfa 155Kitabı okudu
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.