İlk bölümlerinde köktendincilik, tüm güçlü, seçilmiş travmalar, grup gerilemesi, birleştirici çadır bezi, geniş grup kimliği gibi kavramları özümseyebilme gayretimden dolayı biraz sindirerek ve ağır okudum.
Fakat ilerleyen bölümlerde örneklerin çoğalması ve tanıdık liderler ve ülkeler üzerinden konunun işlenmesiyle birlikte kitabın akıcılığı ivme kazandı.
Özellikle obsesif, paranoid ve patolojik narsist liderlerle ilgili bölüm hayli ilgi çekiciydi. Tavsiye ederim.
Şurası bir gerçektir ki, klinik ortamda kişilik bozukluğu olan birisini muayene ettiğimizde, değişmez bir biçimde onun örseleyici bir çocukluk dönemi geçirdiğini saptıyoruz.
Terörist liderler ve yardımcıları kendilerindeki kurban yönlerini ve saldırganlarının kurban yönlerini dışsallaştırarak ve masumlara yansıtarak “öldürme” şeklinde psikolojik bir gereksinim içindedirler.
Kötücül bir gerileme içine girmiş İslami köktendinciler için zaman, "Yalnızca fethetmeye yönelik değil, düşmanı imha etmeye yönelik mücadele zamanıdır."
Kuşkusuz tehdit edici geniş grubun düşmanlarını insanlıktan uzaklaştırılmasının amacı, onları yaralama ya da öldürmenin suçluluğundan kaçınmak ve gerilemiş bile olsa söz konusu ortak ahlak duygusunu muhafaza etmektir.
Öncelikle kitabın bitmemesini o kadar çok istedim ki. Volkan bu eserine geniş grubun nasıl oluştuğunu açıklayarak başlamış (kitapta 7 ilmek şeklinde açıklanmış).Geniş grupların kriz anlarında kişilerin bireyselliklerini bir kenara bırakıp grup halinde nasıl psikolojik olarak birleştiğini (kitapta göreceğimiz şekilde ‘’çadır bezi’’) ve bu kriz anlarının bazen yıkıcı olarak, korku ve arzu dünyasına ‘’gerileme’’ şekline nasıl hizmet ettiğini açıklamış. Gerilemenin nasıl gruptaki bireyleri ‘’biz ve onlar’’ şeklinde bölmeye götürdüğünü görüyoruz. İnsanları birbirlerine bağlayan ritüellerin yapıcı ve yıkıcı yönlerini incelemiş, köktendinciliğin gerilemeye nasıl sebep olduğunu ve köktendinciliğin intihar eylemlerine ve dünyadaki yıkıcı olaylar üzerindeki etkisine psikanalitik bakış açısı sunmuş. Obsesif paranoid borderline ve patolojik narsisist liderler toplumlar üzerinde nasıl etkili oluyor? Sorusunu sorarak liderlerin toplumdaki etkisini inceleyerek, liderlerin kişiliklerinin de grup psikolojisine yapıcı yada yıkıcı etkilerini de göz önüne sermiş. İncelediği liderler arasında; Hz.Muhammed, Stalin, Miloseviç, Bush, Usame Bin Ladin, David Koresh, Hitler ve Mustafa Kemal Atatürk var. Bu liderlerin çocukluk yaşamlarının nasıl geçtiğini ve bu yaşamlarının gelecekteki liderlik özelliklerine nasıl yansıdığını açıkça görme olanağına sahip oluyoruz.
‘’Freud'un orijinal çıkışından sonra psikanalitik kitle psikolojisi alanında yapılan belki de en çarpıcı ve kapsamlı araştırma.’’
-Leo Rangel, Uluslararası Psikanaliz Derneği Onursal Başkanı