Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Herkesin Derinlerinde Yüzleşemediği Bir Sır Vardır.

Kötü Bir Gün

Gürgen Öz

Kötü Bir Gün Gönderileri

Kötü Bir Gün kitaplarını, Kötü Bir Gün sözleri ve alıntılarını, Kötü Bir Gün yazarlarını, Kötü Bir Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar, en çirkin gerçeği bilmenin bile güzel olduğunu anlamak istemezler… Hayat; kendisini alt edenindir… Nietzsche
128 syf.
·
Puan vermedi
Kötü bir gün
Gürgen Öz oyunculuğunun yanısıra kalemi ile de güçlü bir yazarmış. Kitabında ilk farkettiğim bu oldu. Gözlemlerini, psikolojik analizlerini son derece akıcı bir üslupla güzel bir kurgu içinde işleyerek anlatıyor. Psikolojik analizleriyle tatmin edici, akıcı anlatımıyla ve sade üslubuyla okuru konuda tutan güzel bir kitap. Gerilimli ve düşündüren bir konusu var. Ben beğendim tavsiye ederim.
Kötü Bir Gün
Kötü Bir GünGürgen Öz · Destek Yayınları · 2021428 okunma
Reklam
Aklımıza sahip olalım :)
Aklınızı kaybetmenize neden olacak şeyler vardır ya da kaybedecek aklınız yoktur.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
D&R da tesadüfen karşılaşıp almıştım. Geçen gün okumak için fırsatım oldu ve sayfalar su gibi aktı gitti. Asla bitmesini istemediğim kitaplar arasında yerini aldı. Erdem’in Yakup’un ve Adem’in hikayelerine kitaba başlar başlamaz dahil oluyor, kitap kurgusundaki gerilimi iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kitabı bitirdikten sonra kitap hakkında yapılan yorumları incelemeleri de okurken tiyatro oyunu olarak sahnelendiğini de öğrendim. Umarım bu harika kitabın kurgusunu tiyatro sahnesinde de izleyebilirim. Bu kitabı kesinlikle okuyun ve tiyatro sahnesinde de mutlaka izleyin.
Kötü Bir Gün
Kötü Bir GünGürgen Öz · Destek Yayınları · 2021428 okunma
Yalnızlığını hayal dünyasında kitaplarla paylaşırdı.
Sayfa 86 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kaçmaktan yorulduğunda ve kaçacak yeri de kalmadığında sadece ve sadece bedel ödemek gerektiğini anlıyordu. Çok acı verse de her şeyle yüzleşiyordu. Canını çok acıtsa da bu bedeli ödemenin bir sorumluluk olduğunu kavrıyordu Acısını dindirecek tek şey acı çekmeyi göze almasıydı. Kendi gerçeğiyle yüzleşmek... Kimseye bir şey ispat etmesine gerek kalmamıştı artık. İyisiyle kötüsüyle kendisini biliyordu şimdi. Sadece gerçek olana göre davranmalıydı.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
İnanç aşılması çok güçlü bir duyguydu. İnsan bir kez bir şeye inandı mı geri dönmesi çok zor olabiliyordu. İnsanlar yanlış inançlar nedeniyle kendilerine ve başkalarına çok büyük zararlar verebiliyorlardı. Ve hâlâ her şeyin doğru yapıldığını düşünüyorlardı. Her şey içindeydi elbette ki insanın! Zihnindeydi
Sayfa 106Kitabı okudu
"Fark ettim ki benden her şeyimi alabilirsiniz ama irademi alamazsınız. Kimse benden irademi alamaz! Belki başıma gelenleri kontrol edemem ama onlara nasıl tepki vereceğimi kontrol edebilirim. Tavrımı, tutumumu belirleyebilirim! Bir kurban olmak zorunda değilim ben! Her zaman bir özgürlüğüm var... Kendi olma özgürlüğüm! Kendi içimde inançlarımı ve değerlerimi sonuna kadar koruma özgürlüğüm var! Sen istemedikçe kimse seni ezemez! Belki dışarıdan öyle gözükebilir! Ama içimde öyle değilse ve ben bunu kabul etmiyorsam böyle gözükmesinin anlamı ne? Hiçbir anlamı yok! Çünkü göründüğü gibi değil! Çünkü ben kurban olmayı reddediyorum. Karşımdakinin gücü ancak ben onun üzerimde böyle bir gücü olduğunu kabul edersem vardır. İşte bu noktada ben özgürüm! Bu gücü ona ancak ben verebilirim. Ve vermediğimde de güç bendedir! Düşüncelerimin ve hislerimin kontrolü bendedir. Onları değiştirme gücü de bendedir! Çünkü ben kendi kendimin efendisiyim! O yüzden de ben istemedikçe, ben izin vermedikçe kimse beni davranışlrıyla ve sözleriyle incitemez!"
Sayfa 103Kitabı okudu
Bir insana, bir çocuğa en acı veren şeyi yapmıştı! Kendi olmasına izin vermemişti. Kendi olmasına izin vermeyerek yapmıştı bunu... Onu özgürlüğünden, kendisi olma özgürlüğünden men ederek yapmıştı. Benliğini adeta parçalayarak... Hep engelleyerek onu... Hep yarım hissettirerek... Hep eksik, hep altta hissettirerek... Hep reddederek onu. Ve bundan büyük bir zevk alarak yapmıştı bunu... Onu kırarak, ezerek yapmıştı... Davranışlarıyla onu görmezden gelmeleriyle yapmıştı... Erdem'in yaptıklarını, yeteneklerini görmeyerek, ona aldırmayarak, onu yok sayarak yapmıştı...
'Yaralar, hele ki derin yaralar, iyileşse de izleri hep kalır bir şekilde...'
Reklam
"Karakterin kaderindir! Bu ünlü sözü çok severim. Herakleitos. Bilir misin? Karakterin yoksa, bir hiçsin bu hayatta! Ve karakterin nasılsa sen de öylesin hayatta!"
"Ancak biz izin verirsek bizi incitme güçleri olur. Onlara kızarak onlara böyle bir güç de atfetmiş oluyorsun! Senden güçlüler mi yani? Seni kızdıracak kadar güçlü mü sokaktan geçen her insan? Duygularını kontrol edecek kadar güçlüler mi? Hayır! Ancak sen izin verirsen öyleler. Seni kızdırdıklarını düşünmen zihnindeki bir yanılsama. Gerçek olan şu: Sen buna izin verdiğin için seni kızdırabiliyorlar. Buna karar veren dahi sensin. Kimse senden izinsiz seni yönetemez. O durumu dahi seçen sensin. Bizler bu seçimi kendimizin yaptığı gerçeğinden ve oradaki sorumluluğumuzdan kaçıyoruz sadece. Yoksa o diğer insan kim ki? Senden önemli mi yani? Boş ver o tip insanları... Hayatından yolla gitsin!"
"Sessiz bir baskı var herkesin üzerinde. İçten içe kemiriyor hepimizi bu. Bizi ikinci bir yüz yaratmaya, başka davranmaya, yapmacıklığa itiyor... Kendimiz olmamızı engelliyor, yasaklıyor adeta. Kimse kendini, hayat görüşünü, yaşam şeklini, düşüncesini özgün bir şekilde ifade edemiyor bu toplumda..."
Bu ülkenin sorunu bu zaten. Sınıf farkları, keskin statüler. Kendini üstün, alttakini küçük, değersiz, önemsiz görmeler. Hiyerarşi... Her yerde her şeyde hiyerarşi. Biraz parası, iki eğitimi olanın diğerini hor görmesi. Bunun için yer araması, bunu yaratmak için can atması. Parası olanın kişiliğine bakılmadan, her zaman ve her koşulda daha üstün sayılması. Daha çok saygı görmesi, İnsani erdemlerin ise yok sayılması. Oysaki önemli olan insanın insanlığı, şahsiyetidir. Paralı biri, gayet şahsiyetsiz de olabilir aynı zamanda. Ama bir bakmışsınız parasız, eğitimsiz, hor görülen bir adam, etraftaki herkesten daha şahsiyetlidir! Daha dürüst daha namusludur!
Adalet insanoğlunun ihtiyaç duyduğu bir duygu. Bu duyguyu ondan alırsanız ya da onu bu duygudan mahrum bırakırsanız inanın ölebilir üzüntüsünden. İnsan ne kadar hassas bir yaratık aslında değil mi? Bir şeye çok incinip üzüntüsünden ölebiliyor... Öylece...
387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.