Kendi günahlarını kendi elleriyle temizleyecek cesaret ve hünere sahip insan çok azdır; çoğu, hiçbir şeyle yüzleşmeye hazır olmayan yüzsüz ve tarihsiz insanlardır.
Işık, gürültüler, görüntüler ve her şeyi düzenleyen ve yürüten para, hayatın ve bağışlamanın simgeleridir.
Gölge, sessizlik, hareketsizlik ve her şeyi mahveden yoksulluk ise ölümün ve günahın simgeleri.
Tanrı’nın elementleri yaratmadaki yüceliğini anlıyorum. Söndürerek kurtaran su, ısıtarak hayatta tutan ateş, nüfuz ederek nefes almaya imkan veren rüzgâr… Hepsi günahkar varlıklar için çarçur edilmiş.
Ben, kovulanım; ben, mülteciyim; ben, reddedilenim; ben; her şeyin başlangıcı ve sonuna dönüşmüş yeniğim; ben, sizim. Ve siz beni tanıyamadınız. Hâlâ...
Kül rengi gökyüzü, dev bir canavarın ağzı gibi yeryüzünün üzerine açıldı. Benim de canavar olduğumu söylüyorlar. Hâlâ canavarın, her şeyin ve herkesin, iyiliğin saf bir parçası olan şüphenin dahi yaratıcısı olduğunu anlamadılar.
Sevincini benzerlerinin kötülüğünden mi alıyorsun genç adam? Bunu sana baban mı öğretti? Senin gibi, benim Baba'mın suretinde ve benzerliğinde yaratılmış baban mı? Hangi iğrenç ismi taşıyor inancınız? Zenginlik, böyle adlandırıyorsunuz yeni dini, değil mi?
Bulutlar uzak bulutları yutuyor, birbirine ekleniyor, çarpışıyorlar. Ani bir ışık patlaması, onları bölüyor ve sönüyor. Yaradan'ın isteği ve izniyle gökyüzünden düşen sayısız melekten biri bu. Baba'nın evinde hiçbir çocuk güvende değil. Onu takip eden gök gürültüsü bu kez endişenin istilasında kaybolmuş derin ve sonsuz merhamet dileğidir.
Kalbi atan kadavralarla doldurulmuş hayattan yoksun bu apartmanın sıra sıra pencerelerine bakıyorum; hepsi birbirinin aynı, hepsi ahşap panellerle kapatılmış.
Işık, gürültüler, görüntüler ve her şeyi düzenleyen ve yürüten para, hayatın ve bağışlamanın simgeleridir.
Gölge, sessizlik, hareketsizlik ve her şeyi mahveden yoksulluk ise ölümün ve günahın simgeleri.