Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kötülük Üzerine Bir Deneme

Terry Eagleton

Kötülük Üzerine Bir Deneme Gönderileri

Kötülük Üzerine Bir Deneme kitaplarını, Kötülük Üzerine Bir Deneme sözleri ve alıntılarını, Kötülük Üzerine Bir Deneme yazarlarını, Kötülük Üzerine Bir Deneme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki de amip olarak kalsak daha iyi olurdu, insan ırkı kendi kıyımıyla sona ererse -ki aklın sınırlarını zorlayan barbarlık tarihimize uygun bir son olurdu bu- pek çoğumuz hayatlarımızın son saniyelerini bunu düşünerek geçirirdik. Evrim ve neticede yol açtığı insanlık tarihi uzun ve korkunç bir hata mıdır? İşler bu kadar aşikâr bir şekilde kontrolden çıkmadan bütün bu projeyi iptal etsek daha iyi olmaz mıydı?
Bu günlerde yaşanan her trajedi ya da doğal afetten sonra insanlar ellerindeki pankartlarla sokağa dökülüyorlar. Evlerinde hazırladıkları pankartlarının üzerinde tombul harflerle “Neden?” yazıyor ama bu insanlar sorularına bir cevap arıyor değillerdir. Depremin, toprağın derinlerindeki bir çatlaktan kaynaklandığını ya da cinayetin gözaltından fazlasıyla erken bırakılan bir seri katilin işi olduğunu biliyorlar. Pankarta “Neden?” yazmak “Bunun sebebi nedir?” diye sormak değildir; sorgulamaktan çok bir ağıttır bu. Dünyadaki akıl almaz bir akılsızlığa, çevremizde olup biten anlamsızlığa yapılan bir itirazdır.
Reklam
İnsanları sırf para için kitleler halinde imha etmek ya da nükleer silah kullanmayı düşünmek gibi adilikler, katıksız kötülükten çok daha yaygındır. Yani kötülüğün uykularımızı kaçırmasına gerek yok.
David Hume insan Doğasına Dair adlı çalışmasında başkalarının mutluluğunun bize keyif ama biraz da acı verdiğini söyler ve başkalarının acısını paylaşsak da, ondan biraz da keyif aldığımızı. Hume bunun şeytani bir sapkınlık değil insan doğasının bir gerçeği olduğu söyler. Yani bu durumda panikleyecek bir yön yok.
Cehennem, Güney Dakota’nın bütün kanalizasyon sistemini ezbere bilen takım elbiseli bir adamın size sonsuza kadar süren bir nutuk atmasıdır.
Hannah Arendt, Adolf Eichmann’ın orta sınıf banalliğinden bahsederken, adamın ne derinliği ne de şeytani bir boyutu olduğunu söyler. Peki ya yüzeysellik şeytaniliğin işaretiyse? Ya da kötülük frapan bir despottan çok küçük bir memura benziyorsa? Kötülük sıkıcıdır çünkü onda hayattan eser yoktur. Baştan çıkarıcı çekiciliği tamamen yüzeyseldir. Belki yüzünde bir hareketlilik, bir renk vardır ama bu Mann’ın Büyülü Dağ romanındaki karakterlerde gördüğümüz hastalıklı kızartıdır.
Reklam
Resmi ideolojimiz meleksileştikçe ve yavanlaştıkça, akılsız bir nihilizme daha teşne oluruz. Anlam furyası anlam kıtlığına yol açar. Ve sosyal varoluşumuz anlamsızlaştıkça ve anarşistleştikçe, meselenin ihtilafa ve karmaşaya varmaması için, Tanrı’nın ve ülkemizin ululuğuyla ilgili yapılan bağnaz ve hamasi konuşmalarla özdeşleşen meleksi ideolojilere daha çok ihtiyaç duyarız.
“Meleksi” diye tabir ettiğimiz toplumlar politikayı, ülke insanlarını mutlu etmek için düzenlenmiş birtakım yönetimsel tekniklerin biraz ötesinde görürler. Kötülüğü de kendi hoşgörülerinin yan etkisi olarak yaşatma eğilimdedirler. Dahası sadece kötülüğü değil, star tarikatlarından dini köktenciliğe, Satanizmden New Age zırvalıklarına kadar her tür sahte alternatifi de beslerler. İnsanların anlamla yaşamalarına olanak sağlamayan toplumlar, anlamlandırma işini astroloji ve Kabala gibi merdiven altı spritüellerine havale eder.
Postmodern kültürün yüzü gözü açılmış duyarlığı artık cinsellikte şaşırtıcı bir yan bulamıyor. Bu yüzden de yüzünü kötülüğe çeviriyor ya da en azından dürüstçe kötü diye algıladığı şeye: vampirler, mumyalar, çürüyen cesetler, histerik kahkahalar, şeytani çocuklar, kanlı duvarlar, garip renkli kusmuklar vesaire. Bunlardan hiçbiri kötü değil elbette; sadece iğrenç. Bu durumda, Henry James’in Charles Baudelaire’in şiiriyle ilgili biraz da haksız olan şikâyeti tartışmaya açık hale geliyor: “Baudelaire’e göre kötülük insanın dışında başlıyor, içinde değil ve temelde korkutucu doğa görüntülerinden ve pis eşyalardan oluşuyor...
Ne var ki orta sınıf medeniyeti postmodern dönemine ulaştığında günah moda oldu. Postmodern çevrelerde günah kavramı, bebekleri boğmak ve birinin kafasına balta saplamak gibi eylemler içerse de, neredeyse her zaman olumlu anlamda kullanılır oldu. Ancak, gerçekten de günah işlemek için önce karşı çıktığınız geleneklerin bir etkisi olduğunu kabullenmelisiniz. Yani günah norm haline geldiğinde, yıkıcı olmaktan çıkar. Belki de, Tanrı öldüğünde hiçbir şey mubah değildir derken psikanalist Jacques Lacan’ın kendi gizemli üslubuyla söylemeye çalıştığı da buydu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.