Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köy Enstitüsü Yılları

Talip Apaydın

Köy Enstitüsü Yılları Gönderileri

Köy Enstitüsü Yılları kitaplarını, Köy Enstitüsü Yılları sözleri ve alıntılarını, Köy Enstitüsü Yılları yazarlarını, Köy Enstitüsü Yılları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanları önce sağlam bir İlköğretimden geçireceksin. Doğadan daha iyi yararlanabilmek için, birbirlerine daha saygılı olabilmeleri, daha insanca yaşayabilmeleri için insanları önce İlköğretimden geçireceksin."
Sayfa 197
"Bizler yirmi bin köy çocuğu, okumasaydık, kitaplara eğilmeseydik, uygarlığın verilerine pencerelerimizi açmasaydık, bugün babalarımızdan,kardeşlerimizden ne farkımız olurdu?"
Sayfa 194
Reklam
"Dünyayı henüz tozpembe görüyordum. Kimse birşey yapamazdı bize. Haklı insana, bir suçu olmayan insana kim ne yapabilirdi ki?"
Sayfa 181
"Çok merak ederdim, nasıl bir kızla evleneceğim, karım kim olacak? Çocuklarım olacak mı?"
Sayfa 181
"Bazen kendi kendime hayaller kurardım. Evlenmişim, gönlümce bir ev kurmuşum. Karım tam istediğim gibi, anlayışlı, düzenli, duygulu. Konuşuyoruz, anlaşıyoruz. Evimizin balkonunda kitap okuyoruz.Birlikte fikirlere, davalara eğiliyoruz.O da benim gibi öğretmen. Öğrencilerimizi birlikte yetiştiriyoruz. Birbirimizi seviyoruz. Köye gidip babamın elini öpüyoruz. Herkes beğeniyor. Evimizin baş havası uyum... "
Sayfa 181
"Bazı arkadaşlarımız ne kadar da şamatacı idiler. Salt gürültüydü varlıkları."
Sayfa 180
Reklam
"Doğayı seviyordum, ağaçları, çiçekleri. Küçük bir bahçem olsun isterdim. Toprağı kendi elimle işleyeyim. Bitkileri sulayayım, yetiştireyim. Ağaçlara dokunayım. Onları seyredeyim uzun uzun. "
Sayfa 180
"Bir odam olsun, kitaplığım, yatağım, duvarlarda gönlümce tablolar, eşyam temiz ve düzgün. Bundan hoşlanıyordum."
Sayfa 180
Biz yüzyıllardır kula kul olmuş bir milletiz. Bundan kurtulacağız, bu kabuğu kıracağız artık. İnsanlar eşittir. Kimse kimseden daha üstün değildir...
Biz Avrupa'dan iki yüz yıl geriyiz. Bunun için yürümek yetmez bize, koşmak gerek!
Reklam
"Köylüler her yerde aynıydılar. Fukaraydılar, mahsulün para etmediğinden şikayetçiydiler. Daha iyisini Allah'tan bekliyorlardı."
Sayfa 169
17 Nisan 1940'ta Köy Enstitüleri Kanunu'nun kabulünden sonra, yapı işlerimiz Türkiye çapında genişledi. Biz eski öğrenciler 20 yerde birden kurulmakta olan Enstitülere ekipler halinde dağıldık. Oralarda binalar, binalar, yaptık.
Tembelliğin yergisi, çalışkanlığın övgüsü yapılırdı. Kişiliğimiz bu anlayış içinde biçimlenirdi.
Doğrusu ben nedenini pek kavrayamıyordum."Köylünün uyanmasını istemiyorlar" savı o zamanlar beni pek tatmin etmiyordu. Neden istemesinler diyordum, insan yurttaşlarının uyanmasını istemez mi? Olaylar geliştikçe, kötü niyetle çok kez burun buruna geldikçe, inanmaya başladım. İnanmak zorunda kaldım.
Sayfa 166
"Kazım Karabekir, yanında başka milletvekilleri ile Enstitü'ye geldiler. Adamlar öyle doldurulmuş ki, Kazım Karabekir ikide bir," Ruslarla olan ilişkilerinizi anlatın" diyordu. Sanki "Biz Rusları çok severiz, Ruslar bizim dostumuz" diyecektik. Bu karşılığı almak için soruyor ama alamıyordu. Tam tersi, Katerina' dan Baltacı'dan başlayarak Kars, Ardahan olaylarına kadar geçmiş savaşları, Türk Rus düşmanlığını anlatıyorduk. Doğru mu söylüyoruz diye dikkatli dikkatli yüzümüze bakıyordu. Ne aradılarsa, nereden tutturdularsa aradıklarını bulamadılar. "
Sayfa 165
1.495 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.