LEAR
Zavallının köpekten nasıl kaçtığını da görmüşsündür öyleyse? Al sana Otoritenin kıyak bir portresi: İte de biat edilir, makamı olsun yeter ki. Seni adi zaptiye,
Çek bakayım o kanlı ellerini; ne diye kırbaçlıyorsun
O fahişeyi? Asıl kendi sırtını kırbaçla, adi seni;
Onu kırbaçlamana sebep olan şeyi yapmaya
Can atmıyorsun sanki.
Kendine bakmadan, onu dolandıranı astırırmış tefeci.
Giysi hırpani olunca en ufak kusur göze görünür de,
Kaftanlar, kürklü cüppeler kapatır en büyük kusuru bile.
Günahı altınla kapla; adaletin pek kılıcı gelse,
Bir şey yapamadan kırılır, ona.
Ama sakın paçavraya sarayım deme,
Çünkü o zaman cücenin elindeki saman çöpü bile
Yeter onu delip geçmeye.
Kimsenin suçu yok, diyorum, ama kimsenin.
Ben herkese kefilim. Sözüme güven, arkadaş;
Suçlayanların ağzına mühür vuracak yetkiye sahibim.
İyisi mi sen git, kendine bir çift cam göz al da,
Rezil bir politikacı gibi, görürmüş gibi yap görmediğini.
syf.307
Ne kırbaçlayıp duruyorsun o zavallı fahişeyi? Kırbaçlayacaksan kendi sırtını kırbaçla! Onu kırbaçlamana neden olan şeyi, sen onunla yapmak için yanıp tutuşmuyor musun?