-Eğer bir erkeğin eşiyseniz kendi düşünceniz olamıyor mu.
-Kendi düşüncen olabilir. Ama konuşmamalısın. Çünkü eşinin senin üzerinde gücü var.
-O zaman ben evlenmeyeceğim. Eğer eş olmak için fikrinden vazgeçmek demekse, ben evlenmeyeceğim.
-Belki haklısın. Ama dünya değişiyor. Belki sen evlenecek çağa geldiğinde dünya kadınların sesini duyabilir. Belki o zaman evlilik yeminlerinde itaat sözü olmaz. Belki bir gün kadınlar aşık olmak ve düşünmek özürlüğüne kavuşur.
Kimse kimseyi sevmiyor. Dünya kendi hırslarının doğrultusunda giden, kendi çıkarları için çalışan insanlarla dolu. Hiç kimse ölüne kadar vefalı kalmıyor.
-Yeniden vedalaşmayız. Seni tekrar göreceğim.
-Tekrar denize açılacağım.
-Yine mi tehlikeye atılacaksın. Hayır olamaz.
-Sana yemin ediyorum; ben denizde, yatağında bir katille yatan senden daha güvendeyim. Çünkü Kral bir katil. Sen mükemmel bir kadınsın ve kralın mükemmelliğe tahammülü yok. Evet her geçen gün daha da kötü oluyor. Dürüst danışmaları öldü, öldürüldü yada azledildi. Çocukluk arkadaşlarının hepsini öldürdü. Bütün ailesini öldürdü. Kimse ona doğruyu söylemeye cesaret edemiyor. Tamamen kontrolden çıkmış durumda.