“Ve o an Geçit Rielle’yi adeta bir yıldırım gibi çarptı. Aynı anda binlerce yıldırımdan farksızdı. Çok fazla ışık, çok fazla güç vardı. Sanki gökteki güneş Rielle’nin içine zorla girmek için çabalıyordu. Bu his, Rielle’yi tüketiyor, vücudu kıvranıyordu; ne görebiliyor ne de hareket edebiliyordu.”