Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küçük Ağa

Tarık Buğra

Küçük Ağa Gönderileri

Küçük Ağa kitaplarını, Küçük Ağa sözleri ve alıntılarını, Küçük Ağa yazarlarını, Küçük Ağa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sanki her şey yeniden başlıyordu, tıpkı 1071’deki gibi, tıpkı 1299’daki gibi.
Reis Bey & Doktor Minas Efendi
“İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu, mağara devri, taş devri hortluyor Minas Efendi.”
Sayfa 388 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Reklam
“Şu kuzu gibi millet, şu Agop'u, Tanaş'ı, Niko'yu, Hristaki'yi kendinden ayırmayan millet uğradığı kahpelik yüzünden diş gıcırdatmaya başladı bile. Hem de Doktor Minas Efendi'yi Agop'tan, Eftim'i Niko'dan ayırmayacak, bu iyiydi diyemeyecek bir hale gelmiş olarak. Onu bu hâle düşürmekten daha büyük suç olur mu?"
Sayfa 385 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Reis Bey burada Salih'i hatırladı. Çocukluk arkadaşı Niko'nun Pontus Devleti hülyası peşinde, hiçbir Osmanlı'nın aklına sığmayacak bir ırkçılıkla silaha sarılışı, bedeni gibi ruhu da çökmüş Çolak Salih'ten bir savaş kahramanı yaratmış, Salih’i savaşsız yaşamaktan korkar hâle getirmişti. Salih şimdi yalnız ve yalnız Niko ile hesaplaşmak için yaşıyordu ve Osmanlı ülkesinde şimdi binlerce ve binlerce Salih vardı. Osmanlı ülkesinde şimdi Rumların, Ermenilerin tatlı dilleri güler yüzleri ile uyumuş binlerce ve binlerce Salih o ilk fırsatı, o intikam saatini yaratmak için insanüstü bir çabaya girmiş bulunuyordu.”
Sayfa 380 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
“Demek Mehmed Reşid Efendi, İstanbullu Hoca olarak ölmüş ve Küçük Ağa halinde dünyaya gelmişti.”
Sayfa 369 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Çerkez Etem’in kardeşi Tevfik Bey
Tevfik Bey'in başarılar boyunca büsbütün ortaya çıkan karakteri her şeyden önce keskin bir gurur çizgisi taşıyordu. Bu gurur da işleri iyi gittiği müddetçe affa, himayeye, fedakârlığa ve şakacılığa meyleder, çatışmalarda, anlaşmazlıklarda ise küskünlük, kızgınlık, hattâ vahşi bir şiddet hâlini alırdı. Aynı hatayı işleyen iki kişiden birini okşaya okşaya affetmiş, ötekini ise kurşuna dizdirmişti. Çünkü birincisi yaptığı işin Tevfik Bey tarafından hata sayıldığını sezince güzelce özür dilemiş, ikincisi de tutumunun doğru olduğunu anlatmaya kalkışmış, bir sürü mantık ve muhakeme yürütmüştü. Denilebilir ki, Tevfik Bey'in kurşuna dizdirdiği işte bu mantık ve muhakemelerdi; kendi mantık ve muhakemesine karşı duran şeydi!
Sayfa 289 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Yüzbaşı Nâzım
"Kuvâyı Milliye kan dökücü değildir. Kinci değildir. Gaddar değildir. Aldananları ve aldatılanları hep bağışlamış, vatan dâvasına kazandırmıştır. Amma.. aldatanlar, ihanet edenlere yumuşak davranmak da onun hakkı değildir. Çünkü kimsenin hakkı değildir. Aldatanlara, ihanet edenlere, masum ve gafilleri ihanete sürükleyenlere yumuşak davranmak da vatana ihanettir. Kimsenin bu zavallı vatanın sırtından kurban kesmeye hakkı yoktur. Doğru mu?"
Sayfa 272 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
“Hoca Efendi âdil bir barış anlaşmasının bunu elde edeceğine inanıyordu. İşgaller geçici idi. Hele daha ileri noktalara varması olmayacak şeydi, çünkü geçici anlaşma vardı. Onu biz bozmaz, barışı beklersek medeni düşmanlarımız hiç bozmazdı. Bu arada yapılacak tek ve en faydalı şey, işe yarayacak bileklerle kafaları işlerinden güçlerinden ayırmamaktı. Yıllarca bacası tütmeyen evlerin, başıboş kalmış tarlaların, bağların ve işyerlerinin büsbütün çöküp gitmemesi için bu şarttı. Bu olmazsa Türkiye artık olmayacaktı.”
Sayfa 218 - İletişim Yayınları, 36. Baskı 2018, İstanbulKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.