Kitabın konusundan kısaca bahsetmek istiyorum;
Baş karakter kızımız Bendis babası tarafından terk edilmiş, ağabeyi ve annesi ile birlikte yaşam mücadelesi verirken annesini de babası uğruna kaybetmiş bir kadın. Ağabeyi tarafından da yıllarca anne katili muamelesi görüyor bu kızımız. Ve bunlara rağmen hayata tutunmuş, ayakları üzerinde durmaya çalışıyor.
Öteki tarafta da Şafak, kimsenin gözüne bakmayan ve gözlerinin içine bakılması sevmeyen bir adam, karanlık, sırlarla dolu yakışıklı, çekici, sert bir adam.
Ve Bendis gece kulübüne eğlenmeye gittiği bir gece sırlarla dolu, sert bu adamdan, Şafak'tan etkilenmesi üzerine bir iddiaya giriyor ve ardından birbirlerinden bir türlü kopamıyorlar.
Kitaba başladığım da severek okusam da bir müddet sonra kitap beni çok sıktı. Sürekli kurgu da bir kopukluk var gibiydi. Aslında yazarın anlatım tarzını çok beğendim betimleme oranları, diyalog oranları gayet yerinde fakat eksik bir şeyler vardı. Bendis'in duygularını ne kadar hissettiysem Şafak'ın duygularını da o kadar hissedemedim. Şafak karakteri neden bilmiyorum bana çok soğuk geldi. Aşık bir adam okur gibi okuyamadım. Sürekli dengesiz tavırlarından dolayı sanırım bu da. Bendis de yoğun bir buhran içindeydi hep. Kitap biraz kasvetli bir kitaptı.
Kitabın son 40-50 sayfası orta kısmına göre sürükleyiciydi. Kitabın son kısımlarını beğendim. Kitabın sonu hiç beklemediğim şekilde bitti. Ama bu kitaba sanırım böyle bir son gerekirdi. Sonunu da beğendim kitabın. Kitaba şans vermeye değer. Yazarın diğer kitaplarını okumak isterim. Ve yazarın kendini daha da geliştireceğine inanıyorum.
Yazarın emeğine kalemine sağlık.