Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kültürdeki Huzursuzluk

Sigmund Freud

Kültürdeki Huzursuzluk Gönderileri

Kültürdeki Huzursuzluk kitaplarını, Kültürdeki Huzursuzluk sözleri ve alıntılarını, Kültürdeki Huzursuzluk yazarlarını, Kültürdeki Huzursuzluk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Kültürdeki Huzursuzluk
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Sigmund Freud, 1856-1939 yılları arasında yaşamış 83 yaşında vefat etmiştir. Psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusudur. Freud'un en önemli ve en çok okunan eserlerinden biri olarak kabul edilir ve 1989'da tarihçi Peter Gay tarafından en çok okunan eserlerden biri olarak tanımlanır. Açık bir ateist olan Freud , dinin asosyal içgüdüleri evcilleştirdiğini ve ortak bir inançlar dizisi etrafında bir topluluk duygusu yarattığını ve böylece bir medeniyete yardımcı olduğunu savundu. Çevirmen Veysel Atayman'ın hakkını da vermek lazım. Konuya ilginiz varsa kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki HuzursuzlukSigmund Freud · Say Yayınları · 20193,042 okunma
Freud
Suçluluk duygusunu kültür gelişmesinin en önemli problemi olarak almayı ve kültürün ilerlemesinin faturasının suçluluk duygusunun artması sonucu mutluluk kaybıyla ödendiğini gösterme amacına uygun düşmektedir.
Reklam
Kültür insanları içten bağlanmış bir kitle halinde birleştirmeye çağıran iç bir erotik motora itaat ettiğinden bu hedefe ancak suçluluk duygusunun durmadan güçlenmesi yoluyla ulaşabilir. Babayla başlayan şey kitleyle tamamlanmıştır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Vicdan dürtü tatmininden feragatin bir sonucudur.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bizler sadece zıtlığın zevkini yoğun bir şekilde, sürekli bir durumun ise çok az çıkartabilecek yapıyla donatılmışızdır.
Freud'un vasiyeti şudur: Psikanaliz oldum olası, hani her zaman itiraf edilmese de, kültür incelemesidir. Bireylerin, tek tek insanların toplumsal ihtilaflarının, buhranların nedenini dürtü kaderinin derinliklerinde arayan ve bunları toplumsal düzenlerin kaçınılabilen ve de kaçınılamayan aşırı talep ve beklentileri ile karşılaştırıp değerlendiren bir inceleme ve hep, hatta en başta da bir ”kültür eleştirisi”dir.
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap gerek geçmişte gerekse günümüzde insanın birey olma çabası, kendi benliği ile toplumsal değer yargıları arasında sıkışmasının getirdiği çatışma çözümlemelerinden oluşmaktadır. Frued'un diğer kitaplarına nazaran daha az terimsel ve yalın bir dille yazılmıştır. Ki almanacadan türkçeye çevirinin zorluğu ve Freud'un dili düşünülürse gayet anlaşılır bulmuştum.
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki Huzursuzluk
Kültürdeki HuzursuzlukSigmund Freud · Say Yayınları · 20193,042 okunma
Açlık, tek tek varlıkları hayatta tutmak isteyen dürtülerin temsilcisi olarak kabul edilebilirdi; sevgi ise nesnelere ulaşmaya çalışıyordu; başlıca işlevi, doğanın her türlü desteğine dayanarak türün hayatta kalması, varlığını sürdürmesiydi.
Çalışma, iş alanlarında oluşan topluluklar kültür toplumunu (ve insanları) bir arada tutmaya yetmeyecektir, çünkü dürtü kaynaklı heyecan ve tutkular akla yatkın, mantıklı çıkarlardan çok daha güçlüdürler.
Reklam
...; kültür insanının doğada her rastladığı yerde güzelliği takdirle karşılamasını, onu, el emeğinin imkan verdiği ölçüde nesnelerde üretmesini bekleriz; temizlik ve düzenin belirtilerini görmek isteriz.
“Gözlere fazlasıyla yakın olmak fazlasıyla uzak olmaktan daha iyi değildir. Ne kendini daha iyi anlarsın böylelikle ne de sekiz köşeli yıldız çiçeğini”
Sayfa 21
Kötü eylem ve davranıştan duyulan pişmanlığa bağlı suçluluk duygusu her zaman bilinçli düzlemde bulunmak zorundaydı; kötü itkinin algılanmasından ileri gelen pişmanlık ise bilinçötesi düzlemde kalabilirdi.
Sayfa 157Kitabı okudu
Bir üst-ben'in varlığı ispatlanmadan vicdandan söz etmemek gerekir. Suçluluk bilincinin, üst-ben'den, dolayısıyla da vicdandan daha önce var olduğunu itiraf etmek zorundayız. Bu durumda suçluluk bilinci dış otoriteden duyulan korkunun doğrudan ifadesidir, ben ile bu otorite arasındaki gerilimin tanınması, bu otoritenin sevgisine duyulan ihtiyaç ile dürtü tatmininin yoğun ihtiyacının baskısı arasındaki buhranın doğrudan bir ürünüdür.
Sayfa 156Kitabı okudu
Suçluluk duygusu, anlayacağımız, üst-ben'in katılığı, vicdanın ödünsüz sertliğiyle örtüşen; ben'e, bu yoldan gözlenip denetlendiği algısını veren şeydir; üst-ben'in çabaları ve talepleri arasındaki gerilimin durumunun değerlendirilmesidir ve bu ilişkinin temelinde yatan kritik merciden duyulan korkudur...
Sayfa 156Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.