Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur’an’i Ahlak

Bayraktar Bayraklı

Kur’an’i Ahlak Gönderileri

Kur’an’i Ahlak kitaplarını, Kur’an’i Ahlak sözleri ve alıntılarını, Kur’an’i Ahlak yazarlarını, Kur’an’i Ahlak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer insan özgür değilse, yapıp ettiklerinden dolayı başına niye bir felaket gelsin, cezalandırılsın? Eğer insan Yüce Allah'ın baskısı ile davransaydı, günah kavramı olmaz ve Yüce Allah'ın af ve tevvab sıfstları da olmazdı. Eğer Yüce Allah'ın af ve tevvab sıfatları varsa, insanın özgürce davranması ve ahlâki özgürlüğü var demektir.
Aslında şerefi başkalarının dostluğunda aramanın manası,kendisinin şerefli olamamasıdan kaynaklanmaktadır. Așağılık duygusu içinde olan toplumlar veya fertler, kendi düșünce ve eylemleriyle insanlık arenasında şeref kazanamadıklarından, başkalarının yanında olmakla şeref ararlar. Başkasının șerefinden șereflenmek, basitliğin ve yoksulluğun ifadesidir. Buradaki yoksulluğun anlamı, beyin ve eylemleriyle ürün verememektir.
Reklam
Sevâe's-Sebil "yolun ortası",yani "doğru yol"demektir.O zaman,"yol" ne olmaktadır? Yol kimi seveceğini ve kimi sevmeyeceğini bilme bilincidir, diyebiliriz. Sevgi ve bilincin buluştuğu çizgidir.Bilgi ile sevginin buluşup beraber yürüdükleri yoldur,kulvardır, aktıkları nehir yatağıdır. Bir bakma, beyin ile gönülün buluştukları noktaların olușturduğu çizgidir.
Allah yolunda cihat etmenin, yani Allah yolunda savaşmanın anlamı, herhangi beșerî veya dünyevi bir amaçla değil de, Yüce Allah'ın insanlığa sunduğu ilâhî, evrensel değerlerin uğruna olan savaştır. Başka bir ifadeyle, insanı öldürmek niyetiyle değil de insanı kazanmak niyetiyle olan mücadeleye cihad denmektedir. Buradaki cihadı iki boyutlu olarak düşünebiliriz: Birisi, müşriklerle ve kâfirlerle yapılacak olan savaş olabilir. Diğeri de Furkan 52'de belirtilen, Kur`ân ile yapılan cihad olabilir. Kur'ân'ı tebliğ etmek, onu insanlara öğretmek icin sarfedilen gayret de cihad olmaktadır. Birincisi zaman alabilen, ikincisi ise her zaman olabilen bir faaliyettir.Diğer amaç da Allah'ın rızasını kazanmaktır.
Emek harcamadan, ter akıtmadan elde edilen kazanç haram olduğu için,elmanın içindeki bir kurtçuk gibi, sosyal ahlâkı çürütmektedir. Emeğin, terin inkâr edildiği, devre dışı bırakıldığı toplumlarda bilimsel ve sosyal ahlaktan bahsedilebilir mi? Emek sarf etmeden, ter akıtmadan yalakalıkla yol alanlar, mahșerde ne ile yol alacaklardır? Emek sarf edenleri ve ter akıtanları görmezlikten gelip de yalakaları öne geçirenlerin günahına,ihanetine ne demeli? Onlar, bilerek veya bilmeyerek toplumlarına, hatta insanlığa ihanet etmektedirler. Onlar emeğin, terin, aydınlığın değil, yalakalğın karanlığını toplumlarına getirmektedirler. Onlar, insanlığın dostu olan emeği ve teri katlettikleri için emek katili olarak anılacaklardır.
Sabır, kâmil insan olma yolunda gerçekleştirilen en zor ve en son imtihandır. Sabırlı olmak nefsini ayaklar altına almak demektir. Sabır pasiflik değil, tam tersine,sorunların altında ezilmeden onların üstesinden gelmektir. Sabırlı olmayı Yüce Allah emretmiş, Hz. Peygamber de uygulamıștır. İnsanlığın başlangıcından itibaren oluşan peygamber ahlâkının özünü teşkil eden sabır, yüksek değer ve erdemlerden birini teşkil etmektedir. Sabırsızlık Hz. Yunus'un başına dert olmuştu ve Yüce Allah bu konuda Hz.Peygamber'e șöyle buyurmaktadır:"Artık, Rabbinin hüküm vermesi için sabret,balığım dostu Yunus gibi olma!O vakit,üzgün olarak Rabbine yalvarmıştı"(Kalem 68/48)
Reklam
Şunu iyi bilmemiz gerekiyor: Yüce Allah'ın sabır sıfatı olmasaydı, günahlarımızdan dolayı bizi helak eder ve yeryüzünde insan kalmazdı. Sabır, değişim uğruna bir beklentidir. Sabır en iyi çözüm metodudur, dayanıklılıktır ve sorunlarla baș etmektir. İlahî eğitiminen zor konularından ve dolayısıyla en zor imtihanlarından biri sabırdır.
Sosyal ahlâkın temel değerlerinden biri de "sabır"dır.Bu "değer"ilahî ahlakın, peygamber ahlakının belirleyici değerlerinden olması nedeniyle, bizim ahlakmızın merkezi/eksen değerlerinden biri olmalıdır. Yüce Allah bize sabır eğitimi vermek için, önce peygamberini sabır eğitiminden geçirmektedir.Böylece Yüce Allah kendi "sabır" sıfatını peygamberi vasıtasıyla bizlere indirip yansıtmaktadır. Sabırlı insanlar ilahî ahlâka, peygamber ahlakına bürünmektedirler.
"Bakara 125. âyete gittiğimiz zaman, Mekke șehrinin nasıl "güvenli" bir yer kılındığını anlayabiliriz. O âyette Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır: "Biz, Kabe'yi insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık." Ayette geçen mesâbe kelimesi, "toplanma yeri, sevabın, iyinin, doğrunun ve bilginin üretildiği yer" anlamına gelmektedir. Bilginin ve doğrunun üretildiği yerde "güven" olușur. Cahil toplumlarda ve ülkelerde güvenlik olmaz."
Kibirlilik şeytan ahlâkı olurken,alçakgönüllülük de insan ahlâkı olmaktadır. O zaman şu genellemeyi yapabiliriz:Kibirli insanlar şeytan ahlâkına sahiptirler.
Reklam
İblis cinlerden olduğu halde, şeytan hem cinlerden hem de insanlardan olabilir. Eğer bir insan diğerini kötü manada etkileyip yoldan çıkarıyorsa,o onun şeytanıdır :"İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının șerrinden, insanların rabbine, insanların melikine ve insanların ilahına sığınırım, de" (Nâs 114/1-6).
Allah,Hz.Mûsâ'nın"Rabbim benimledir ve O,beni kurtuluşa erdirecektir"sözünü insanların ruhuna yerleştirmek için bu serüveni anlatmaktadır.Allah öğretmek istemektedir ki,insanlar iyi faaliyette bulundukça Allah onlarla beraberdir,onları destekleyecek ve çabalarını boşa çıkarmayacaktır.Böyle bir sıkıntı anında Allah'ın beraberliğini hatırlamak,olgunlaşmış bir zihnin göstergesidir.
"Özü ile sözü,özü ile davranışları birbirini tutan insanlar sıddıktırlar.Öyleyse,sıddık olmanın başlangıcı,pınarı gönüldedir.Gönülden çıkan bu ağaç,sözlere,davranışlara ve sosyal hayata dal budak salmaktadır."
Köle olmuş ellere zihnin ve gönlün sosyal ahlâkı olur mu? Köle ruhlu insanları kurtarmak uğruna yapılan harcama,Beled 13'e göre, yokușa tırmanmadır. Yokuşa tırmanmak nefes ister,enerji ister, güç ister. Köleliği kaldırmak da sosyal ahlâka nefes verir,enerji verir, güç verir, yokușa tırmanma erdemini verir.
"Onların mallarından sadaka al,bununla onları temizlersin,onları arıtıp yüceltirsin" (Tevbe9/103). Fakirlik ve yoksulluk onları toplumun kiridir. Bu kirin giderilmesi için temizlik gerekiyor. Servet farkının meydana getireceği kıskançlığı, hasedi, çekemezliği ve düşmanlığı toplumdan temizlemek, birincil temizliği ifade etmektedir. Toplumsal ahlakı sağlamlaştırmak için paylaşım șarttr. Bu kötü duyguları ortadan kaldırmak zorunludur.Diğer taraftan, infak eden, zekât veren ve sadakayı işler hale getirenler kendi ruhlarını da temizleyip yüceltmektedirler. Arınıp yücelen ruhlar toplumun fakirlik ve yoksulluk kirini de temizlerler.
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.