Kur'an'ı Nasıl Anladılar
Abdullah YıldızSözler ve Alıntılar
Kur’ân’ı kendimize uydurmayalım; kendi nefislerimizi Kur’ân’a uyduralım.
Sayfa 44Kitabı okudu
Üstad Sezai Karakoç da:
"Müslümanlar Kur'ân'dan uzaklaştı uzaklaşalı gün yüzü görmediler!" der.
Sayfa 10 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Rasûlullah (s.) şöyle buyurdu:
"Konuşmadıkları ya da işlemedikleri sürece ALLAH Teâlâ ümmetimin kalbinden geçen şeyleri bağışlamıştır."
Kur'an-ı Kerim'e ilk muhatap olanlar; ayetleri tefekkür etmeye başladıkları zaman yani sözcüklerin dış kabuklarını soyup özüne, hakikatine ulaştıkları zaman Müslüman olmakta tereddüt etmediler.
Yüzünü değil , özünü ALLAH'a döndür !
"Büyük İslâm âlimi Gazalî; kibirli, günahkâr, nefsinin esiri kimselerin, kalpleri paslanıp karardığı için Kur'ân'ın manalarını anlayamayacaklarını söyler. Kalp günahtan, kibirden, kirden, pastan arınmaya başladığı, dünyevi düşünce ve endişelerden ayrıldığı nisbette Kur'ân'ı anlar."
İlk nesiller için Kur'an-ı Kerim , ALLAH'tan gelen mektuplar mesabesinde idi. Bir mektubu okumak ama anlamamak ne kadar anlamsız bir hareket olur.