Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni

Arif Tekin

Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni Gönderileri

Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni kitaplarını, Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni yazarlarını, Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüze ulaşmamış
Zerkani şöyle diyor: Hz. Muhammed zamanında yazılan bir Kur'an belgesi zaten günümüze ulaşmamıştır. Aynı zamanda Hz. Osman'ın hazırlatıp değişik bölgelere gönderdiği Kur'an nüshalarının mevcudiyetiyle ilgili de elimizde kat'i bir kanıt yoktur.
Sektör
İslam'da cariyelik, cinsellik ve ganimet-talan ticari sektör haline gelmiş ve bunlar sayesinde İslam etrafa yayılmıştır.
Reklam
Cinsel Zevk
Halife Ömer, İbni Abbas da kimi cariyelerini sadece cinsel zevkleri için kullanırlardı. Kullandıkları bu cariyeler hamile kalınca da bunlar da Zeyd gibi itiraz ederler, hamile kalmayasınız diye tedbirimizi almıştık; bu çocuk bizden değildir, gibi çirkin ithamlarda bulunurlarmış.
İslamı kaynaklarda hepsi geçiyor
Mervan'ın Ebubekir ve Osman zamanında hazırlanan ve en son Ömer kızı/Muhammed'in eşi Hafsa'da kalan Kur'an nüshasını yaktığına dair bilgi birçok İslami kaynakta geçiyor. İş bununla da kalmıyor. Daha sonra Emevi valilerinden zalim Haccac da Kur'an'da 11-12 ayetle ilgili değişiklikler yapıyor.
Kuran Hatalarla Dolu Bir Kitap
Kur'an birçok yönden eksiklerle doludur. Yani yazım hataları, gramer hataları çoktur. Burada kısa bir örnek vereyim : Komisyon üyeleri Kur'an'ı Mushaf haline getirince Osman'a sunuyorlar. Osman gözden geçirdikten sonra, 'Güzel bir iş yaptınız; ancak bakıyorum yazdıklarınızda yanlışlar, hatalar vardır. Umarım, Araplar zaman içinde bunları okuyunca düzeltecekler...' diyor. Bir de, 'Eğer Kur'an'ın gramer kısmına Hüzeyl kabilesinden, yazı kısmına da Sakif kabilesinden biri bakmış olsaydı o zaman içinde eksikler olmazdı' diyor.
Orjinal mi?
Hani derler ya; acaba şu an yeryüzünde var olan Kur'an orijinal mi, aslının aynısı mı? Bir kere Hz. Muhammed zamanında orijinal Kur'an diye bir kitap piyasada yoktu ki böyle bir soru sorulsun. Hatta Osman'ın hazırlatıp çoğalttığı ve değişik bölgelere gönderdiği nüshaların bile bugün orijinalleri yoktur.
Reklam
Hz. Ömer'in ayetleri toplayıp kitap haline getirme çalışması bir yana; kendisi kimi ayetleri bugün mevcut olan Kur'an'dan farklı bir şekilde okuyordu ve en başta bunun örneği Fatiha suresinde geçiyordu. Fatiha'da geçen 'Sıratellezin enamte aleyhim' yerine; Ömer, 'Sırate men enamte aleyhi' şeklinde okuyordu. Yine Fatiha'da geçen 'Dallin' kelimesine ilaveten ôm.er, 'Gayriddallin' diye okuyordu.
Sayfa 53 - İbni Ebi Davud, Kitabu'l Mesahif, Hz. Ömer'in Mushafı başlığı altında, c.1 /284, no: 143- 149Kitabı okuyor
Mesele anlaşıldı
Hz. Muhammed'in Zeyd'e, İbranice ve Süryanice dillerini öğren sözüne. Bu, ilk başta Buhari'de geçiyor. Bundan asıl amaç şuydu: Malum Kur'an'daki İsrailoğulları hikayeleri Tevrat'tan bir alıntıdır. Aynı zamanda İncil'den alınan konular da vardır. Zeyd'e bu dilleri öğren demesinin temelinde, Tevrat ve İncil'den aktarmak istediği konuları ona çözdürmek yatıyor. Bu alanda ona eleman lazımdı. Daha önce Mekke'de Varaka b. Nevfel Tevrat ve İncil'den çeviriler yapıyordu ve Muhammed de bunlardan Arapça cümleler kuruyordu. Varaka'dan sonra bu çeviri konusunda bir boşluk oluşmuştu. İşte bunu Zeyd'le doldurmak istiyordu. O yüzden Zeyd'e, bunları öğren diyordu.
Muhammed öldüğünde ortada Kuran diye bir kitap yokmuş
Ebubekir ilk defa Kur'an ayetlerini bir araya getirmeye karar verirken (o da Ömer'in baskısıyla) çok zorlanıyor; Hz. Muhammed'in hem yapmadığı, hem de önermediği bir işi nasıl yaparız diyor. Yine tarihçi İbni Halkan, Hz. Muhammed vefat ederken Kur'an ancak kimi insanların ezberinde vardı; yazılmamıştı. Ebubekir zamanında yazılmaya başlandı ve 'Mus'haf' ismi de o zaman kondu' diyor. Yani sağlam kanıtlar, Hz. Muhammed vefat ettiğinde yazılı bir belge olarak Kur'an diye bir kitabın ortada olmadığını gösteriyor.
Zeyd B. Sabit
Zeyd kendisi anlatıyor: Hz. Muhammed bir gün, 'Bana yazılar geliyor. Ben istemiyorum ki herkes onları bilsin. O yüzden sen gel de Tevrat dili olan İbraniceyi ve İncil dili olan Süryaniceyi öğren!' dedi. Ben de teklifini kabul ettim ve öğrenmeye başladım, 17 günde bunu öğrendim... diyor. Bu açıklama en başta Buhari'de geçiyor. Bir kere yabancı bir dili 17 günde öğrenmek imkansızdır. Kur'an ayetlerini bir araya getiren kişi bir Yahudidir. Bu yüzden de bunu hep gizlemişlerdir. Yahudi olduğunu yazan, neredeyse ilk İslam tarihçilerinden olan İbni Şebbe'dir (h.262.ö)
Reklam
Abdullah b. Sad b. Ebi Sarh ve Abdullah b. Hatal da Hz. Muhammed için gelen vahyi yazıyorlarmış yani vahiy katipleriymiş. Bir zaman sonra Muhammed'de bir şey yok diyerek ayrılıp kaçıyorlar. Hz. Muhammed buna karşılık onların ölüm fermanını veriyor. Bunlardan İbni Hatal Mekke fethinde Muhammed'in talimatıyla Kabe içinde hunharca infaz ediliyor. Hz. Muhaınmed'in, 'Kabe perdesine sığınsa bile İbni Hatal'ı gördüğünüzde öldürün!' sözü Buhari'de birkaç yerde ve Müslim'de geçiyor.
Kitap haline getirin teklifi olmamış
Osman, kurduğu komisyon aracılığıyla bugünkü Kur'an'ı ortaya atınca sahabilere ait diğer tüm Mushafları yakıyor. Bu yakma olayı en başta Buhari'de geçiyor. Hz. Muhammed zamanında Kur'an diye yazılı bir belge söz konusu değildir. Kaldı ki kendisinin, benden sonra ayetleri yazarak kitap haline getirin diye bir teklifi de olmamıştır. Ortalıkta Halife Osman'ın son şeklini verdiği nüshanın orijinali yoktur.
Sayfa 27 - Mucezü Daireti'l Mearifil İslami, c.26/179. 55 Mucezü Daireti'l Mearif, s.8172, cilt 26.Kitabı okuyor
İbni Ebi Davud KİTABU'L MESAHİF
Hz. Muhammed vefat ettiğinde ayetler ne kitap halinde, ne de dağınık bir şekilde yazılmamıştı, diyor.
Kısa ama güçlü bir kanıt ki, Sahihi Buhari kitabı da Kur'an gibi daha sonra birileri tarafından kaleme alınmıştır.
Sayfa 12 - Buhari, İlim başlığı, bab 6.Kitabı okuyor
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.