Ve bir gün her şey bitti... O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı... Yalnız biraz şaşırdım, bir hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim.
Kürk Mantolu MadonnaCanım Sabahattin Ali'm .Ben bu kitabı elbette yeni okumadım ama okuduğum dönemden itibaren beni saran, kendine hayran bırakan ,etkisini sadece zihnimde değil kalbimde de hissettiren bir kitap, bir yazar..💙 Sabahattin Ali ile tanışma kitabım ve ardından peş peşe tüm romanlarını okumama vesile olan kitap , Kürk Mantolu Madonna 💙
İlk zamanlar ön yargıyla yaklaştığım için çok pişmanım çok..
İnsanı derin bir şekilde etkileyen bu Romanı sizlerde okuyun okutturun💙
➡️Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda... Babasının isteğiyle Berlin’e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır..
Yanımda ağzını açmadan yürüyen,karşımda ses çıkarmadan çalışan bu adamdan,ne öğrendiğimi iyice bilmediğim halde,bana senelerce ders veren birinden öğrenebileceğimden çok daha fazla şeyler öğrendiğime emindim
"Bana ne kadar kötülük yapılırsa yapılsın kimseye saygısızca gitmedim. Aram bozuk olsa bile birinin bana ihtiyacı olsa hiç düşünmeden giderim ama görüyorum ki saygının, sevginin hatta şevkatin bile iyileştiremeyeceği insanlar var."
" Seninle şöyle bir oturup konuşamadık . . . " der Sabahattin Ali. Herkesin yaşamında hasretini çektiği, ama bir çay içimi kadar dahi olsun oturup konuşmaya vakit bulamadığı kimseler olmuştur. İşte insan hep bu vakitlerin özlemiyle yaşar ve ölür.