Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kürşad Gönderileri

Kürşad kitaplarını, Kürşad sözleri ve alıntılarını, Kürşad yazarlarını, Kürşad yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir esirin, kendisine sunulan her türlü imkânı redderip kaçmaya çalışması normaldir. Benim gözümde kaçmaya çalışan bir esir, başına geleni kabullenip oturandan daha değerlidir. Kürşad kurtarıncaya kadar sen de esirdin. Kaçmayı düşünmediğin bir anın oldu mu?
Kürşad'ın komutuyla kılıçlarını çeken kırk kişi, on bin kişilik tümene saldırdılar. Düşman şaşırmıştı. Onların teslim olmaktan başka seçeneklerinin kalmadığını düşünürken, kırk kişiyle bir tümene saldırmaları inanılır gibi değildi. Sabaha kadar devam eden ölüm kalım mücadelesinde, fedailer birer ikişer uçmağa varırken, düşmanın kayıpları tahminlerin çok üstündeydi.
Sayfa 379 - Panama YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kılıcı sağ elindeydi. Bakışları güneşe takılıp kalmıştı.
Sayfa 380 - Panama YayıneviKitabı okudu
Fumençu hainlik yapınca...
Onlarca mızrağın saplanmasıyla, olduğu yerde dizleri üzerine çökerken, bayrağını sıkı sıkı tutup toprağa sapladı.
Sayfa 380Kitabı okudu
Bir eline kılıcı, bir elinde bayrağı olduğu hâlde, son kez güneşin doğuşuna baktı.
Sayfa 380 - Panama YayıneviKitabı okudu
Ölüm...
Güneş doğmak üzereydi. Bırçok yerinden yara alan Kürşad hala direniyordu. Buğra Alp'in düşürdüğü gök bayrağı o kapmıştı.
Sayfa 380 - Panama YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ayın bölünmesi...
"Ayın bölünmesi deyince aklıma geldi. Biz görmedik ama tacirlerden duyduk. Dediklerine gör Tanrı, Arabistan Yarımadası denilen uzak bir ülkeye bir elçi göndermiş. İnsanlara barışın, mutluluğun ve huzurlu yaşamanın yollarını öğreten elçi, bizim gibi imsan olduğu için halk ona inanmak istememiş. Ona, 'Eğer gerçek elçiysen insanların yapamayacağı bir şey yap.' demişler. Elçi de ellerini açıp yukarı kaldırarak dua edince ay yarılıp ikiye bölünmüş. Gördüğünü söylediğin olay budur. Taşkentli Bilge Konur, bunun hayra yorumlanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca kırk kişilik bir kurulla, elçiyi görmek için yol hazırlığı yapıyorlar." (Kürşad) "Ne diyeyim, umarım dünya huzur ve mutluluğa kavuşur. Onlara tembih et. Kutlu elçiye (Hz. Muhammed) benden de selam söylesinler."
Sayfa 269 - Panama YayıneviKitabı okudu
Hanedanın işe yarar dişli üyelerinin çoğu öldürüldü. Bazıları ise Çin'e götürüldü. Kalanlar da sözleri ve davranışlarıyla kitleleri sevk ve idare yeteneğinden yoksun kişilerdir. Ayrıca Çin çok büyükparalar harcayarak, etkili bir casusluk ağı oluşturmuş. Evde eşin ve çocuklarınla konuştukların bile Çin karakol güçlerinin hemen kulaģına gidiyor.
Sayfa 264 - Panama YayıneviKitabı okudu
Tung Yabgu bir toplanma hamlesi başlattıysa da sonunu getiremedi. Ölümünden sonra yerine geçen ne Bagadur Tudun ne de diğerleri düzeni sağlayamadılar. Bildiģin gibi büyük TÜRK ilinin batı kanadı Çin kontrolüne girmiş oldu. Demem o ki, ülkenin yönetimine talip hanedan üyeleri, şahsi çıkar ve ihtiraslarını, ülke çıkarlarının önünde görmemeliler. Tıpkı Bumin gibi, Mukan gibi ve İstemi gibi kendilerini aşabilmeliler. Yoksa ne kadar yetenekli kumandan olursa olsunlar, kazandıkları başarı uzun vadede kaybolup gider. Bizim son elli yılda yaşadıklarımız bunların kanıtıdır.
Sayfa 263 - Oanama YayıneviKitabı okudu
İstemi...
İstemi, her yönüyle deha sahibi, bilge bir yabgu idi.
Sayfa 263 - Panama YayıneviKitabı okudu
Reklam
Silahsız erleri kurşuna dizip Kafamıza göre harita çizip Yakayı kaptırsak dünyayı gezip Devlet bizimle de sohbet eder mi?
Gri...
Çok düşünceliydi. Başına gelenlere makul bir açıklama bulamıyordu. Bir süre böyle yol aldıktan sonra çevresindeki yeni değişiklikleri görünce atını tekrar durdurdu. Şaşkınlığından ne yapacağını bilemiyordu. Olur şey değildi! Ovada otlar ve çiçekler dahil herşey grileşmiş; masmavi gökyüzü bakır rengine dönüşürken güneş kaybolmuştu.
Sayfa 7 - Panama YayıneviKitabı okudu
Tanrı ile...
Yıldızlar hakkında çok şey bilen şaman, herkesin gökyüzünde bir yıldızı olduğunu, kağanların, şadların ve tiginlerin yıldızlarının ise diğerlerinden parlak olduğunu söylerdi. Bu yıldızlardan bazılarının zaman zaman göğün maviliklerinde kayboldukları görülürdü. İşte o zaman anlaşılırdı ki kayan yıldızın sahibi ucmağa varmış ve Tanrı ile hemhal olmuştur. Büyük annesi İl Bilge Hatun, buna sarının mavileşmesi dersi. "Sarı iken mavi olalım, ama biraz geç olalım." derken sarı dünyayı ve yaşamı, mavi de ölüm ötesini ve uçmağı simgeliyordu.
Sayfa 127 - Panama YayıneviKitabı okudu
"Yiğitlik yürek işidir, görünmez, hissedilir. Güç ise kas yığınından başka nedir ki."
"Tarih sizin geçmişinizi yansıtan ve geleceğinize ışık tutan bir aynadır."
244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.