Kürt - İslam Ayaklanması kitaplarını, Kürt - İslam Ayaklanması sözleri ve alıntılarını, Kürt - İslam Ayaklanması yazarlarını, Kürt - İslam Ayaklanması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Usta gazeteci Uğur Mumcu’nun kaleminden güzel bir eser. Milli Mücadele’den yeni çıkmış ve cumhuriyeti kurmuş bir ulusa yerli ve harici düşmanların, hainlerin, ajanların kurduğu kumpası net olarak açıklıyor. Şeyh Sait isyanına giden süreçte kimlerin kimlerle iş birliği yaptığını göreceksiniz. Musul’u nasıl kaybettiğimizi üzüntüyle takip edeceksiniz. Atatürk’ü ve ulusal kahramanlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle selamlıyorum. Mekanları cennet olsun.
Gazi Mustafa Kemal:
Gerici örgüt ve girişimlere karşı halkımızın her taraftan gösterdiği lanet ve nefret duyguları karşısında hainlerin en kısa zamanda tamamen uygun cezalara çarptırılacaklarına inancım tamdır. Hepinize selam ve saygılar.
“Öteden beri zavallı Türk milletinin başına gelmiş birçok felaket, hep aynı silahı, aynı araçları kullanmak üzere ortaya çıkmıştır… Aynı din silahının bugün de kullanıldığını belirlemeliyiz.”
“Kurulduğu günden beri islam dininin temellerini yıkmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Reisi Mustafa Kemal ile arkadaşlarının Kur’an’ın ahkamına aykırı hareket ederek Allah ve Peygamber’i inkar ettikleri ve İslam Halifesini sürdükleri için gayrimeşru olan bu idarenin yıkılması bütün islamların üzerine farzdır.”
“Kürt liderleri, Mustafa Kemal’i sevmezler. Çünkü o bolşevikliği getirmek istiyor. Siz Mustafa Kemal’den nefret ediyorsunuz, çünkü, o sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor. O halde Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kullanalım.”
Olayları kaynağından yazmakla kalmayıp olayların temsilcileri ya da temsilcilerin çocukları veya torunlarıyla görüşmüş, kendisi de kaynak oluşturmuştur bu kitap vesilesiyle. Araştırmacı gazeteciliğin en başarılı temsilcilerinden merhum Uğur Mumcu’dan beklentileri karşılayacak bu eseri tarihçilere, bilhassa gazetecilere önermekte fayda var. Nasıl gazeteci olunur sorusuna cevap verebilecek isimleri sıklıkla okuyup takip etmek lazım.
Şeyh Sait'in torunlarından Melik Fırat anlatıyor; dinliyorum:
Sevdiğim Paşalardan Hatip Bey, Atatürk'ün huzuruna çıkıyor. Şeyh Sait'e karşı hükümet ile işbirliği yapmış; ama o da sürülmüş. Atatürk'e çıkıp, derdini anlatacak. Binbir güçlükle huzura ulaşıyor. Kapıdan içeri girince, bakıyor; Atatürk, elini şakağına koymuş, bir noktaya bakmış, düşünüyor. Diyor ki:
Paşam, biliyorsunuz, size bağlılığımı ve saygımı. Biz, sizinle Şeyh Sait'e vurduk; onlar bizden öldürdü, biz onlardan öldürdük. Şimdi bizi assan, bize ağır gelmez, fakat, sen bizi onlarla bir yaptın. Sürdün. Bu ağırımıza gittiği için sana geldik. Mustafa Kemal:
Hatip Bey, sen akıllı bir adamsın. Bir insan ki, milletine hayındır; ondan bir hayır gelmez... diyor. «Hadi gidin»> diyor. Kovuyor.
Bu konuda fazla eser okumadım ancak bu eserin Türkçe kaynaklar arasındaki en titiz çalışmalardan biri olduğuna eminim. Araştırmacı Kürt-İslam Ayaklanması konusunda Fransız, İngiliz, Amerikan, Türkiye kaynaklarını incelemekten çekinmemiş gayet doyurucu bir eser ortaya koymuş. Sayfa sayısı az olsa da içerisindeki yazılar öylesine dolu ki sayfa sayısını umursamadan kitabın içeriğinin dolu olduğunu anlayabiliyorsunuz. Kısaca günümüze kadar devam eden Kürt olaylarının temelini öğrenmek bu konuda bilgi edinmek istiyorsanız okumanız gereken bir eser.