Kuş Uçsa Gölge Kalır kitaplarını, Kuş Uçsa Gölge Kalır sözleri ve alıntılarını, Kuş Uçsa Gölge Kalır yazarlarını, Kuş Uçsa Gölge Kalır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen benim sonsuzca sevdiğim misin
yoksa, tarihin biriktirdiği
sanıyla mı örüldün
tutkun olduğumsan şunca yıl
bu nasıl
var mısın?
uzaktan uzağa da taşıdığım
bunca zaman
bir sesin hayali bir görüntünün
bunca tutkun olmasam
seni onlarca biçimde
yeniden yaratabilir miydim?
biriktirdiğim değilsin
seçe seçe ördüğümsün
azalarak yittiğin
günü görmem imkânsız
azala azala yiten
bir bedenim
Dar günlerde usulca seslenişe
usul bir yankı arayan
umutsuz susarsa
taş kesilir dünya da
büyürüz
silahlar ölçmese boyumuzu
büyürüz erik
büyürüz badem
büyürüz akasya
elbet büyürüz
geç olmadan, sonsuz geceye girmeden
herkes döktüğü kederi toplasa
Sezen'in sesinden fado dinlesek
hangi dala düşer güneş
çiçeği söylese
bir gün konuşmadan bile bir
anlaşsak
ölüm o pervasız zalimsenin de odanda konukken
sen neyin zalimisin?
"Körleşme" diyor telefondaki ses
bakmadan yürüyüp gidiyoruz
ırmak yanımızdan akıyor,
dağıttığımız boşa gittiğini sandığımız
sözcükleri bir bir derleyerek
bir gün yeni bir yatak
açmak için kendine
umutlanıyoruz.
ah, acelesi olan yolcuydum ben
ardımda bıraktığım tufan
iz kalmasın istedim
gücüm bir kuytuya bir gölgeye
küçük çaresiz toy
ne bilirdim
sen kendine kurguladın dünyayı
ben kendime sandım (abdal)
Şimdi uzak, şimdi yakın
bir tansık mı, belki
hiç gelmeyecek olan
zamanı tartarak
iyiyim
sen nasılsın?
"Şimdi gündüz sanki yokmuş
atlayıp geçiyor gökyüzü
geceler düş düş düş
yuvarlağın bir yerinde
durmadan büyüyen kara leke.
Leke haşindir, bakanı incitir
yaralar göreni
(...)
Sıcak yapı soğudu mu
ziyadesiyle soğur
ağız sımsıkı kapanır
göz artık göz değildir
o günlerden bu günlere
siz neyi taşıdınız
ben neyi taşıdım?
(...)
bende bir gülten kaldı
hangi bağa diksem yabancı"