Kutlu Dağ Gönderileri

Kutlu Dağ kitaplarını, Kutlu Dağ sözleri ve alıntılarını, Kutlu Dağ yazarlarını, Kutlu Dağ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gel gör ki, birisini başkasının yerine koymak güç!
Reklam
Senin öğrenmek istediğin aşk, ateş gibidir, su gibidir. Zaptedersen onları ısınırsın, yıkanırsın. Tutamazsan eğer, yanarsın boğulursun.
İl gider töre kalır. Devlet, insan ile topraktan meydana gelir. İnsanı yaşat ki, devletin yaşasın.
Sevgiye inanın. Kötü kişiler sevgi nedir bilmezler; güzelden kaçıp çirkine yönelirler. Karşıdaki dağlar çizgi çizgi yarılıp günün ışığında başka türlü gözükürlerse de gecenin karanlığında silinip giderler. Gerçek, karanlıkta kaybolur, tıpkı güzel gibi, tıpkı sevgi gibi.
Türkler keskin kılıçlı, kuvvetli ve cesurdur. Hayır severler. Görüşleri doğru ve aydınlıktır. Haksızlık etmezler, adildirler, adilden yanadırlar.
Reklam
"Türk töresi içinizde yaşasın. Ona sırt çevirmeyin, her zaman duyun varlığını. Toplumu yöneten de, sağlayan da bu töredir."
Sayfa 245 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Eski Türkler, bir olayı canlandırmak ve yaşatmak için taş üzerine yazılar yazarlardı. Bu yazılara "Bengü" denirdi. Bengü ölümsüzdür. Siz de ölümsüzlüğe varın. Ölümsüzlük, birleşmek ve yaşatmakla olur."
Sayfa 245 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Türklerin Yaratılış Destanı...
"Vaktiyle dünyada sadece Tanrı Kara Han ile her yeri kaplayan sular vardı. Ne ay ne yıldız, ne toprak, ne de gün yaratılmıştı. Tanrı Kara Han'ın canı sıkılmaya başladı. Birgün yalnızlık içinde düşünürken sularda bir dalgalanma oldu. Ak Ana'yı gördü suların üzerinde. Ak Ana hayal miydi, düş müydü, gerçek miydi bilinemezdi ama Tanrı Kara Han' a "Yarat" dedi. Tanrı böylece yaratmayı bir kadından öğrendi. Ak Ana'dan. Kara Han hemen kendine benzeyen bir varlık yarattı, adına "Kişi" dedi. Bir süre sonra kişi, Tanrıyla beraber uçmaktan bezip ondan daha yükseklerde dolaşmak istedi. Kara Han buna kızdı, onu sulara gömdü. Kişi pişmanlık duydu. Tanrı'ya yalvardı, sudan çıktı. Fakat Tanrı'yı aldattı. Sonunda Tanrı, kişiyi kendi ışık aleminden kovdu ve adını Erliğ koydu. Yani Şeytan. Bundan sonra Tanrı, iyi ve güzel insanlar yarattı. Bu sefer Erliğ onları kandırdı, kötülüğe sürükledi. Kara Han da bundan böyle insanları kendi haline bıraktı, kendisi de göğün on yedinci katındaki nur alemine çekildi. O vakitten beri insanlar, Tanrı'ya yönelip iyiliği özlerler, araştırır ve bulurlarsa mutlu olurlar, şerliğe uyup kötülüğe kalkar, karanlığı ararlarsa silinip kaybolurlar. O karanlık alemde ne güneşin, ne ayın, ne de yıldızların ışığı vardır."
Sayfa 212 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Biz köylere, uçlara yayılmışızdır! Uyuşukları uyandırmış, ölmüşleri diriltmişizdir! Ahmet Yesevi'dir en büyük pirimiz! Bize "Git" demiştir. "Git de kurtar Türkmen'i! Uyuşmasın, erimesin; ilini yitirmiştir, töresini yitirmesin!" diye emredilmiştir. Biz abdal'ız, malum olur! Durmayız biz, ölmeyiz biz! Kar, kış, dağ, taş demeyiz! Gökte güneş, yerde toprak vardır. Güneşin toprağı ısıttığı yer, Türkmen'in kaybolan ilidir. Onu ararız biz, "Allah" deriz de ararız!"
Sayfa 178 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.