Bu soruya bir yanıtınız var mı? Yok deseniz şaşırmayacağım. Çünkü Kurtuluş Savaşı tarihinin en az bilinen konusudur. Kuvay-ı Milliye Kadınları, çoğunun kimliği belli değil. Sadece "Defterdarın hanımı", "Kara Fatma", "Ayşe Çavuş", "Maraşlı Kadın" diye anılıyorlar. Ne ders kitaplarına geçmiş o görkemli öyküleri, ne hayatları yazılmış, ne tiyatro oyunlarına konu olmuşlar, ne bir operaya...
Kurtuluş Savaş'nın öncüsü ve Muzaffer Komutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa ise, savaşta dövüşürken ve savaş sonrası inkılapları gerçekleştirirken; vatan için, bağımsızlık ve eşitlik için savaş veren ordumuzun yanında, hem silahlı savaşlarda, hem toplumsal ve kültürel savaşlarda gönüllü olarak görev alan Anadolu kadınlarını hiç unutmadı. Her fırsatta, Kurtuluş zaferle bağlandı ise bunda, hiçbir cinsel ayrım göstermeden görev alan kadınlarımızın ne kadar önemli ve değerli bir eyleme katılarak işleri kolayladığını anlattı, anımsattı, yüceltti.
Okumuş yazmış kadınlarımız, öğretmenlerimiz, Anadolu kadınları Müdafa-i Hukuk Dernekleri'ni kurarak ve etkili, uyarıcı protesto mitingleriyle başladılar işe. Anadolu'nun her yerinde neden savaşmak zorunda olduğumuzu anlattılar, eşlerini, oğullarını, ağalarını cepheye gönderdiler.
İkinci grup kadın gönüllüleri doğrudan cephelerde görev aldılar, silahlı savaşlara katıldılar: Gaziler, şehitler verdiler. Esir oldular: Yunanlılar tarafından ekmek fırınlarında yakılanlar oldu, günlerce dayak yiyenler:
Ve... Kağnı Kolları denen örgütün o yiğit, o kahraman kadınları... Onlar, ben inanıyorum ki dünyada, başka hiçbir kadın topluluğunun denemediği bir atılımla ve kimi kundaktaki bebesini sırtına, kimi göğsüne bağlayarak... Karda, yağmurda, güneşte... Düşmana görünmeden gidebilmek için en zor yollardan geçerekk üstlendikleri inanılmaz görevi yerine getirdiler. Bu görev, işgal altındaki şehirlerimizde gençlerin gizlice boşalttıkları silah ve cephaneleri cepheye taşımaktı.
Üzülerek itiraf ediyorum ki biz bu emeği layık olduğu düzeyde değerlendiremedik.
Bu oyun ki o da geç kalmıştır. Sekiz yıllık bir çabalama sonunda gerçekleşt. Oysa... Cumhuriyet'e inandırmak, sevindirmek, Cumhuriyet'i ve onun ilkelerini sahiplenebilmek için en olumlu yollardan biriydi bu kadınların tanıtımı...
(Arka Kapak)
