Meğer kendisine 46 yaşında ihtiyarlamış gözüyle bakılan Selahattin bey bu evi ne kadar çok dolduruyormuş. Dört odalı ahşap bina sanki birden boşalıvermişti. Gelininin yanından hâlâ dönmeyen ve döneceğe de benzemeyen Rumelili hizmetçi de olmadığı için, üç kişiden ibaret kalan bu aile sanki bir odanın ancak bir köşesini işgal ediyor ve diğer taraflar bomboş, hayır, ölünün hayali ile dolu olarak duruyordu.