Kitabın arka kapağında, Edward Said'in Kültürel Emperyalizm adlı incelemesinde Tayeb Salih'in kurgusunun son derece bilinçli bir şekilde Joseph Conrad'ın Karanlığın Yüreği romanını izlediğini ve tersine çevirdiğini söylediğini görünce,
Karanlığın Yüreği'ni Kuzeye Göç Mevsimi'nden önce okudum.
Karanlığın Yüreğin'deki Kongo Nehri, Kuzeye Göç Mevsimi'nde yerini Nil Nehri'ne bırakmış.Zamanın akışı ve değişimi, nehir metaforuyla sıklıkla kullanılır zaten.Nehir; değişimi, göçü, geçmişi de ifade eder.
Hatta sömürgeci Batı'dan kadınlar yoluyla intikam alan Mustafa Said de kadınları etkilemek için Nil Nehri'ni kullanır.
Tayeb Salih, Kuzeye Göç Mevsimi'ndeki karakterlerle, hem Doğu'nun Batı'ya karşı yargılarını, hem de Batı'nın Doğu'ya karşı yargılarını ortaya koymuş.Sömürge ve cinsiyet kimlikleriyle sömürgeci ve sömürülen arasındaki bitmek bilmez mücadeleyi, kadın, erkek mücadelesine dönüştürmüş.
Hüsna'nın yaşadıklarıyla da eleştiri oklarını kendi toplumuna çevirmiştir.
Gerçekten 136 sayfalık bu kısacık kitap, o kadar çok şey söylemiş ki, bu açıdan çok başarılı buldum.