Ona mutluluğun hem alabildiğine güçlü olduğunu, bütün dünyayı doldurup her şeyi aydınlatabildiğini, hem de alabildiğine kırılgan olup bir an içinde yara alıp yok olabildiğini söyleyemezdim.
Ama dünyanın hep keşfedilmeyi bekleyen renkli ve büyüleyici bir yer olduğunu, insanların çaresizliğinden ve gittikçe artan kendi yorgunluğumuzdan etkilenmeden dolaşıp durabileceğimizi sanmak boş bir düştü.
Kuşlar uçsa öfkeden uzun,
Gök parlasa nefretten çok
Ve hiç yorulmasa sevgi,
Ben gene de derdim
Bu yetmiş yıllık sıkıcı yemekte:
"Kuş garsonu, gök garsonu, sevgi garsonu,
Aç değilim ben, al götür tabağımı."