Laisizm Gönderileri
Laisizm kitaplarını, Laisizm sözleri ve alıntılarını, Laisizm yazarlarını, Laisizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında komünistler farkında olmadan dinsizliği yeni bir din olarak yorumlamışlardı...¿
Laiklik ilkesinin kabulü demokratik kurallarının dışında, tepeden inme bir şekilde yapılmıştır.. 1928'de çıkarılan bir yasayla anayasanın 2. maddesinde yer alan "Türk Devleti'nin dini, İslam dinidir." cümlesi çıkartılıp yerine Laiklik maddesi eklendi. Türkiye artık laik bir cumhuriyetti.
Laiklik hikayesi bizde çağdaşlaşma/batılılaşma adına, devlet tarafından zorla dayatılan bir kavram oldu ve aynı şekilde jakoben bir tavırla anayasa sokuldu.
Ortaçağın sadece batılılar için bir karanlık çağ olduğunu ve dünyanın Avrupa 'dan ibret olmadığını birilerinin onlara anlatması gerekiyor.
Sayfa 71Kitabı okuyacak
Dinin anlaşılıp yorumlanması İlahiyatçıların (!) sorunu değil, mesela Kur'an'ın öngördüğü ekonomik sistem, Müslüman bir ekonomistin sorunudur. Yine abdest alınacak suyun temizliği sorusuna cevap verecek olan cami hocası değil, Müslüman bir çevre mühendisidir. Kur'an'daki yaratılışla ilgili ayetleri en iyi anlayacak olan belki de bir genetik mühendisi ya da bir tıp otoritesidir.
Sayfa 69Kitabı okuyacak
İsmet İnönü, Hatıralar, cild2 sayfa223
"Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller,eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik."
-Sahi siz de laikleştiremediklerimizden misiniz?
Müslümanların Zekatlarının muhasebeleştirilmesi, matrahtan düşürülmesi siyasetin gündeminde değil. Laiklik adına, Müslümanların dini talepleri Laiklik karşıtı bir fiil gibi karşılanıyor ve bu girişimler "Siyasal İslam"la yaftalanıyor. Dini nikahın hukuki geçerliliği yok. Dini toplulukların gelenekleri ile ilgili kisveler hala büyük ölçüde yasak. Müslümanlar miras hukukunu uygulayamıyorlar. Dinin kamusal alanda, ekonomik, siyasal kültürel ve siyasal hayatta daha fazla görünür olması birilerini rahatsız ediyor.
İslamda "Sizden olan" varken, Doğu Hristiyanlığında bu ayrım yoktur ve bu sebeple de Fatih aynı zamanda Rum kilisesinin başı yani (Doğu) Roma Bizansın imparatorudur..
Batıda kilise devlete baskın iken, daha sonra paylaşımla sulh ederken, Doğuda kilise devlete / siyasi otoriteye / imparatora, İslam geleneğinde "Ulul emr" olarak tanımlanan güce bağlıdır.
İslam toplumundaki Halife, Allah'ı ya da İslamı temsil etmez. Müslümanları temsil eder ve kutsal bir konumda bulunmaz. O sebeple İslamla Teokrasiyi ilişkilendirmek de mümkün değildir.
Marxın eleştirisi Hristiyan ilahiyatınadır aslında. Daha çok da Katolizme yöneliktir.. Marx'a göre ezilenler için bir anestezi etkisi yapan bir tür "ideoloji" olmuştur kilisenin örgütlediği teoloji.
Ayrıca batıda DİN kavramı yoktur. RELİGİO vardır..
"Allah indinde tek din İslam'dır". Hz.Ademe, Hz İbrahim'e, Hz Musa'ya, Hz. Davud'a, Hz.Isa'ya gelen din de İslam'dır..
Religionlar, insanların kendi tanımladıkları tanrılarına kendileri tarafından saygı sunma anlamında üretilen seremoniler, ritüeller, ikonlar ve zikirden ibarettir.
Şunu açıkça belirtelim ki, Laiklik din devlet ilişkisini düzenlemez. Objesi kilise ve devlettir. Kilise Vatikanı ifade eder ve Vatikan egemen bir devlettir. Düalist düşünce ürünü olan bu yaklaşım TEVHID inancı ile bağdaşmaz.