14 şubat Kuvars Demirhan'ın doğum günü...
İyi ki doğdun, sen sonsuza kadar kitap sayfalarında genç bir şekilde yaşarken biz de kalbimizde seninle yaşlanacağız ♡
"Bir kere ağladıysan üç kere gülecek,on yedi katlı binan yıkıldıysa on sekiz katlısını yapacaksın.Elli beş kez düştüysen elli altıncı kez kalkacaksın.Bazı savaşlar böyle kazanılır.
Dilek Tarıncı
Özgürlüğe uçacaksan eğer, kanatlarını feda edeceksin önce...
YORUMUM;
İlk kitapta aşkın ve ilişkinin tohumları iyice yeşermeye başlamışken kaos ortamının oluşması için ikinci kitabı bekliyordum. Tamda tahmin ettiğim gibi. Cemre’nin hedefleri, hayaller ve bu uğurda feda ettikleri gözümde evladıma duyacağım gururlar okurken, yaptığı hatalara ise üzülerek okudum. Yapılan hataları telafi edeceğim derken daha da batırmaları ise cabasıydı.
Yaşanan olaylar saklanan sırlar ve bu sırların yıkıcı darbeleri… Kuvarsın yıkılan güveni ve bundan dolayı Cemre’ye söylediği o sözler ay resmen ağlamamak için kendimi zor tuttum, ama haklı olduğunu da biliyordum. Kitap ve karakterler ile resmen beraber yaşadım her şeyi.
Kuvarsın Cemre için yaptıklarını gururla okusakta, Cemre için aslında gurur kırıcı olduğunu biliyorum. Bu yüzden ona hak veriyordum. İkilinin yaşadığı güven problemlerini köşeye atıp onları enselerinden tutup bir odaya kapatıp sarılana kadar açmayacak kadar öfkeliydim. İkili tam bir araya geldi artık mutlular dedikçe bir bomba patlıyor.
Serinin 2. Kitabının sonunda da kocaman bir bomba var 3. Kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.