En Beğenilen Lavanta Kadınlarının Tuhaf ve Güzel Acıları Gönderileri
En Beğenilen Lavanta Kadınlarının Tuhaf ve Güzel Acıları kitaplarını, en beğenilen Lavanta Kadınlarının Tuhaf ve Güzel Acıları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Lavanta Kadınlarının Tuhaf ve Güzel Acıları yazarlarını, en beğenilen Lavanta Kadınlarının Tuhaf ve Güzel Acıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek düze yaşamlarımızda tıkılıp kaldığımızda hayalgücümüzü kısırlaştırır hayattan zevk almamaya başlarız adeta bi fare gibi kapana kısılmış hissederiz. İşte o anlardan birindeyken o kadar içimi açtı ve ilham verdi ki! İyi ki kadınlar var, iyi ki acı tatlı hatıraları var ve iyi ki bu öykü romanlaştırılmış...Tuhaf lavanta kadınlarından biri de benim galiba:)
O bugüne dek sevilmiş tüm kadınların bir bedende görkemli bir şekilde dirilmiş hali. Truva savaşı’na sebep olan onun yüzü, Hindistan’ın Tac Mahal’ine ilham veren onun vakitsiz ölümüydü. Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki meleklerin her biri o.
Uzun zamandır bu kadar durgun ilerleyen ama aynı zamanda bu kadar sürükleyici olan bir kitap okumamıştım. Kitap sırtında kuş kanatlarıyla dünyaya gelmiş Ava Lavender'ın ağzından anlatılıyor. Ava kendi ilginç hikayesine geçmeden önce büyük büyük annesinden başlayıp annesine varana kadar Lavender(Lavanta) soyundan gelen kadınların hikayelerini anlatıyor. Evet olay tam olarak bu. Aynı soydan gelen kadınların neler yaşadıklarını okuyoruz. Düşününce durgun ve sıkıcı gelse de benim için öyle değildi. Yazar bir şekilde konuyu ilgi çekici bir hale getirmiş. Her ne kadar arada anlamsız bulduğum garip ve gereksiz fantastik öğeler olsa da genel olarak oldukça beğendiğim bir kitap oldu. Kitapta en dikkat çeken ve ilerleyen bölümlerde kitabın izlediği düz çizgiden çıkıp doruk noktasına ulaşmasını sağlayan öge Ava'nın kanatları olsa da ben diğer kadınların hikayelerini ve güçlü duruşlarını oldukça beğendim. Özellikle de Ava'nın büyükannesine ait olan bütün kasabanın müdavimi olduğu pastaneyi. O taze pişmiş ekmek ve hamur işlerinin kokusunun yükseldiği dükkanın önünden geçerken hayal ettim kendimi hep. Yazarın oluşturduğu kasabayı,karakterleri ve hikayeyi beğendiğimi söyleyebilirim. Beklentimin üzerinde beni yormayan oldukça hoş bir kitaptı.
Bazı fedakarlıkların, karşılığında ödenen bedellere değmediğini göstermişti. Aşk için yapılan fedakarlıklar bile böyleydi. Belki de özellikle onlar böyleydi.