Bu hisseye karşı, onların Nurlara tenkid niyetiyle bakmalarında, ister istemez, şübhesiz, îmân cihetinde istifadelerinin hatırı için
﴿ وَالْكَاظِم۪ينَ الْغَيْظَ وَالْعَاف۪ينَ عَنِ النَّاسِ ﴾
( {onlar} öfkelerini yutanlar, insanları affedenlerdir. -Âl-i İmran:134- )
düsturuyla onları affetmek, bir ulüvv-ü cenâblıktır."
Sayfa 366 - Zehra