Leyla'nın Evi
Zülfü LivaneliEn Eski Leyla'nın Evi Gönderileri
En Eski Leyla'nın Evi kitaplarını, en eski Leyla'nın Evi sözleri ve alıntılarını, en eski Leyla'nın Evi yazarlarını, en eski Leyla'nın Evi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık diğer insanların içine karışamayacak kadar çok şey biliyordu.
Sayfa 133 - Remzi Kitabevi
"Çünkü hayatta her şeyi uğruna feda edecek kadar sevdiğim, delice aşık olduğum Handan'la aramızda ayrı dinler, ayrı milliyetler, ve harp var. Bu durum birbirimizi sevmemizi yasaklamaya yetmedi, ama sosyal olarak bir araya gelmemizi engelledi."
Sayfa 139 - Remzi Kitabevi/4. Basım
'Benim Meskenim Dağlardır.'
Kendisini şehrin merkezindeki betonarme binalar arasında kapana kısılmış gibi hissediyordu.
Sayfa 145 - Remzi Kitabevi/4. Basım
'İnsan türü doğaya yabancılaşmış, doğal güdülerini yitirmişti.'
Erkek aslanın, dişi aslanın yavrularını öldürdüğü, böylece onu yeniden çiftleşmeye zorlamak istediği anlatılıyordu.
Ama durum insanlarda hiç de böyle değildi. Sekste çocuk yapma, üreme amacı neredeyse kaybolmuştu. Bu yüzden de insanın dişisi önüne gelen erkekle yatar hale gelmişti.
Roxy'ye göre insan türü başka alanlarda olduğu gibi cinsellikte de doğaya yabancılaşmış, doğal güdülerini yitirmişti. Hangi hayvan bir başka hayvan çiftinin sevişmesini ya da dişinin çıplak vücudunu seyretmek için para öderdi ki. Bu işe para kazanma hırsı bulaşınca, her şey ortalığa dökülmüş, İnsanların düş gücüne hiçbir şey bırakılmamıştı. Pornografik filmler neredeyse tıp fakültesinde okutulan bir anatomi dersi gibi kadın vücudunda girilmedik nokta bırakmamıştı.
Bütün bunları Aşık Veysel'in ''Aşk nedir?'' sorusuna verdiği, ''Seversin, kavuşamazsın, aşk olur'' cevabıyla karşılaştırınca ne kadar saçma geliyordu.
Sayfa 151 - Remzi Kitabevi/4. Basım
Terslik, özgürlüğü erkekleşme gibi anlayarak kadınlığı küçük düşüren ve doğalarını değiştirmeye çalışan kadınlardaydı.
Sayfa 152 - Remzi Kitabevi/4. Basım
Ve işin kötüsü bu ortamda uzun yıllar aşık olamamış, kupkuru yaşamıştı. Son zamanlarda gazetelerde, televizyonlarda, roman ya da şiir kitaplarında aşk sözcüğünden geçilmezken, adında aşk geçen kitaplar satılırken, herkes aşkla oturup aşkla kalkarken kendisi bu duygunun yanına bile yaklaşamamıştı.
Galiba kendi kuşağındaki herkes böyleydi.Çıplaklık, özgür seks ve mahremiyetin ortadan kalkışı, aşkı da bitirmişti.
Sayfa 152 - Remzi Kitabevi/4. Basım
'Gel vazgeç mahkemeye gidip gelmekle uğraşma.' zihniyeti...
Hak aramak kutsal bir şeydi.
Sayfa 155 - Remzi Kitabevi/4. Basım
İhtiyacım olan...
Profesör bir süre dalgın dalgın karşıdaki duvara baktı, "Dementia" diye kendi kendine mırıldandı. Dementia ne güçlü şey, ne amansız bir hafıza silinişi, Allah düşmanımın başına vermesin.
Sayfa 156 - Remzi Kitabevi