Liberalizm Neden Çöktü?
Patrick J. DeneenLiberalizm Neden Çöktü? Gönderileri
Liberalizm Neden Çöktü? kitaplarını, Liberalizm Neden Çöktü? sözleri ve alıntılarını, Liberalizm Neden Çöktü? yazarlarını, Liberalizm Neden Çöktü? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Patron - İşçi
"Geçmiş yüzyılların toprak aristokrasisi, hizmetçilerine yardım etmeyle ve onların ıstıraplarını azaltmayla yasa önünde yükümlüydü veya aristokratlar da bu yükümlülüğe inanırlardı. Ama günümüzün üretim aristokrasisi, kullandığı insanları yoksullaştırdıktan ve sersemleştirdikten sonra, kriz durumunda onları beslenmeleri için kamusal merhamete teslim eder....İşçi ile patron hep ilişki halindedir, ama onların arasında hakiki bir işbirliği yoktur. "
"İnsanlar yaşamdan sonra başlarına gelecek şeyle ilgilenmemeye bir defa alıştıkları zaman, onları yalnızca belli beşeri güdülere çok uygun olan, gelecekle ilgili tam bir yabanıl kayıtsızlık içine düşmüş halde görürüz. En temel hedeflerini uzun vadeli planlama yetisini kaybettikleri anda, hemen daha önemsiz isteklerini gerçekleştirmeye yönelirler...o halde, insanların kendilerini rastgele gündelik isteklerine teslim etmesinden ve ancak uzun vadede kazanılabilecek şeylere sahip olmayı tamamen reddederek, görkemli, dingin ve kalıcı hiçbir şeyi oluşturamamalarından her zaman korkmak gerekir. "
Aristokrasi vs Demokrasi
Tocqueville, "Aristokrasi," diye yazmıştı, "köylüsünden kralına kadar herkesi tek bir uzun zincire bağlar. Demokrasi bu zinciri kırar ve tüm bağları çözer.... Böylece demokrasi insana sadece atalarını unutturmakla kalmaz, aynı zamanda onlara bakışını da bulandırır ve onları çağdaşlarından koparır. Herkes sonsuza dek bir başına bırakılır; bu durumda insanın kendi yüreğinin yalnızlığına kapanması tehlikesi baş gösterir. "
Mayıs Sineği
Gelecek bilinmeyen bir ülkedir ve geçmişe düşmanca bakan bir bugünde yaşayan insanlar, belki daha iyi ama bilinemez bir geleceği umursamamalı ya da ona fazla bir inanç beslememelidir. Zaman anlayışının gerisinde böyle bir inanca sahip olanlar elde ettikleri "başarıların" kesin olarak tarihin çöp tenekesine gideceğini düşünürler çünkü gelecek bizi geri ve dolayısıyla aşılacak bir şey olarak görecektir.
Her kuşak kendisi için yaşamalıdır. Liberalizm insanlığı adeta kısacık ömre sahip mayıs sineklerine dönüştürür, dolayısıyla bu da tahmin edileceği üzere her kuşağın çocuklarına skandal denecek kadar büyük borçlar bırakmasıyla sonuçlanır. Bu arada gelecek kuşakların azalan kaynakları telafi etmenin bir yolunu bulacağı şeklindeki ileriye dönük inançla kaynakların açgözlü bir şekilde yağmalanması da devam eder.
Liberalizm bir yönetim sistemi veya hukuksal ve siyasal bir sistem olmaktan çok insanın zaman algısını yeniden tanımlamakla ilgili bir şeydir. Zaman deneyimini özellikle de geçmiş, bugün ve gelecekle ilgili deneyimi değiştirme çabasıdır.
Zayıflayan yerel mensubiyetlerin ve ilişkilerin bıraktığı boşluğu doldurma arayışına giren halk tamamen uzak ve soyut bir devletle özdeşleşmek gibi fanatik bir arzuya kapılır. Nazizmin çöküşünü ve komünizmin yükselişini izleyen yıllarda geniş taraftar bulan bu çözümleme sonraki yıllarda gözden düşmüştür, zira çağdaş düşünürlerin çoğu bu çözümlemenin liberal ideoloji için geçerli olmadığını düşünmektedir. Ancak temel siyasal psikolojinin bugün farklı işlediğini düşünmek için bir neden yoktur.
Bırakınız Yapsınlar
..piyasa liberalizmi, piyasaları ahlaki değerlerden soyutlamak ve insanları kendilerini doğadan ve birbirlerinden ayrı bireyler olarak görmesini sağlayacak şekilde "yeniden eğitmek" için hem insanları hem de doğal kaynakları "hayali metalar" -endüstriyel süreçlerde kullanılacak malzeme- olarak görmeyi gerektirmekteydi. Polanyi'nin bu dönüşümü anlatmak için kullandığı kısa ve özlü ifadeyle planlanan şey "laissez-faire [bırakınız yapsınlar]" idi.
Sonsuza dek yaşayacak şehirlerinden emin olan Roma' dan sonra başka bir koşul hayal edemeyen antik Romalıların aksine, şehrin içinde yükselen barbarlık artık bizleri daha iyi bir yol ve yöntemin beklediği fikrini düşünmeye zorlamaktadır.
Liberalizm giderek artan bir şekilde kurucu toplumsal normlardan yoksun kalan bir özerk bireyler kümesine sürekli düzen dayatamayacağı gibi, her şeyin sınırlı olduğu bir dünyada sonsuza kadar maddi büyüme de sağlayamaz. Ya yerel topluluklardaki öz yönetim uygulaması ve deneyiminden doğan kendini sınırlandırmaya dayalı bir geleceği seçeriz ya da dosdoğru aşırı serbestliğin aşırı baskıyla bir arada var olduğu bir geleceğe gerileriz.
Liberalizm maddi ve ekonomik alanda doğayı ele geçirmek adına yüzyılların kaynak birikimini tüketmiştir. Günümüz liderlerinin siyasal programı her ne olursa olsun, tartışılmaz program daha fazlası'dır. Liberalizm ancak mevcut ve tüketilebilir maddi varlıkların açgözlülükle sürekli artırılmasıyla ve dolayısıyla doğanın zaptedilip hakimiyet altına alınmasıyla ayakta kalabilir. Hiç kimse sınırlama ve kendisinin denetlenmesini talep edip aynı anda politik liderlik pozisyonunda kalamaz.