Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Rönesans Romanı

Machiavelli

Joseph Markulin

Machiavelli Gönderileri

Machiavelli kitaplarını, Machiavelli sözleri ve alıntılarını, Machiavelli yazarlarını, Machiavelli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Benim 2023 Favorilerimden
Çok beğenerek okudum. Tarih, siyaset, felsefe, din ve tabi çetrefilli bir kurgu. "Bir Rönesans Romanı" alt başlığının hakkını veren bir kitap. Anne babasından, ölümüne kadar Niccolo Machievelli'yi izliyoruz; dostlarını düşmanlarını, kaygılarını, umutlarını, Floransaya ve cumhuriyete olan sadakatini, aşkını, zekasını... Tabiki İtalyayı, Roma ve Floransa başta olmak üzere şehirlerini, coğrafyasını, iklimini, kurumlarını, kültürünü, mutfağını, sokağın dilini, halkın hal-i pür melalini, zengin ve aristokrat kesimin sefahat düşkünlüğünü, ruhban sınıftaki bozulmayı öğreniyoruz. Machievellinin diplomatlık vasfıyla müzakereye gittiği krallıklarda sarayları ve saraylı eğlence anlayışını sonra hırslarını ve hilelerini görüyoruz. Niccolo'nun katıldığı savaşlarda çağın asker, ordu, silah, taktik ve stratejilerini keşfediyoruz. Arka sokaklara dalışıyla, gettolara girişiyle diğer tarafın sefaletine şaşırıyor ve bunun altında yatan düzenle ve sebepler zinciriyle yüzleşiyoruz. Azınlıkları, sapkınlıkla dışlananları, kimin neyle/niye yaftalandığını görüyoruz. Hapishane, işkence, idam sahneleri, hastalık ve tedavilerin anlatıldığı sayfalar okuyoruz. Çok dolu dolu, oldukça da sürükleyici bir kitap. Kurguya çok güzel yedirmiş rönesans fotoğraflarını. Bir çok tanıdık simayı da çıkarmış karşımıza. Bu kitabı 2023 son haftası okuyup bitirdim ve yılın favorilerin biri olarak kaydediyorum.
Machiavelli
Machiavelli
Joseph Markulin
Joseph Markulin
Machiavelli
MachiavelliJoseph Markulin · Remzi Kitabevi · 201421 okunma
"Senin sorunun şu Machievelli," dedi. "Hayat hikayen, senin hayatının hikayesi değil. Şu lanet olası Cumhuriyetin iniş çıkışlarının hikayesi."
Sayfa 586Kitabı okudu
Reklam
Tarihi bir geçit töreniydi ve o artık tören kafilesi içinde yer almıyordu. Hayat bir nehirdi. O kıyasında durmuş seyrediyordu.
Sayfa 553Kitabı okudu
Giuliano de Medici tüberküloz'dan öldü. Bu haber Niccolo için feci bir yenilgi demekti. Kapıldığı iyimserlik dalgası kayalara çarpıp parçalanırken onu da sertçe sahile savuru vermişti. Giuliano'nun ölümü ile Niccolo'nun içinde bulunduğu durumdan kurtulma, iş teklifi alma ve hepsinden önemlisi birleşik İtalya umutları da suya düşmüş oluyordu.O an geçip gitmiş, kendisi ve İtalya için doğan fırsatı yakalamak mümkün olmamıştı. İşkence ve sürgünden sonra içine düştüğü umutsuzlukla başlayan döngü, yükselen umutlar ve beklentiler sürecinden sonra onu yeniden umutsuzluğun kapısını bırakmıştı. Niccolo'nun bir kez daha hevesi kırılmış, dünyadan kopmuştu. Bu gelecek 12 yıl boyunca, bir başka deyişle yaşamının son 12 yılında kendini tekrar edecek bir kalıptı.
Sayfa 548Kitabı okudu
Bir ilham patlaması ile yazılmış olan Prens adlı kitapçık, İtalya'yı barbarların o kokuşmuş yönetiminden kurtarması için Giuliano dé Medici'ye coşkulu bir yalvarışla son buluyordu. Eğer Niccolo'nun kitapta özetlediği egemen olma ve hükümdarlık etme yöntemleri aşırı bulunursa, bunu yaşadığı çağın aşırılıklarla dolu doğasına yormak gerekirdi. O çalkantılı dönem içinde Niccolo, otokratik yöntemlerinden nefret etmekle birlikte Medicilerin yükselişinde olumlu bir özellik yakalamıştı. Floransa ve Roma yıllardır ilk kez birlik olmuştu. Orta İtalya'da bir güç ekseni vardı. Bu kuzey ve güneye doğru da ustalıkla kaydırılabilirse, Fransızlarla İspanyolları yarımadadan atmak mümkün olabilirdi. Dürüst tanınan ve cumhuriyet sempatizanı olduğu bilinen Giuliano dé Medici tam bu işin hakkından gelecek adamdı... Prens'i bu coşkuyla yazmıştı. Giuliano o beklenen kurtarıcıydı işte.
Sayfa 548Kitabı okudu
Prenslikler hakkında küçük bir çalışma toparladım. Konuyu bayağı irdeliyorum. Prensliğin ne olduğunu, kaç birimi bulunduğunu, nasıl elde edildiğini, nasıl sürdürüldüğünü ve tabii ki neden kaybedildiğini tartışıyorum. Fantezlerim hoşunuza gittiyse, kitabı da seveceğinizi sanıyorum. Daha da önemlisi bu kitap yönetenlerin, özellikle çiçeği burnunda hükümdarların çok işine yarayacaktır. Bu yüzden onu Medici ailesinin "tek iyisi" olan Giuliano dé Medici'ye ithaf etmeyi düşündüm. Bu konuda bana önerileriniz olursa minnettar kalırım. Acaba kitabı Roma'ya benim götürmem mi daha uygun olur? Yoksa kitabı benim adıma takdim etmek üzere size mi göndermemi istersiniz? Kitap Giuliano dé Medici'nin ilgisini çeker mi dersiniz? Okur mu acaba? Bütün bu sorular kafamı kurcalıyor.
Sayfa 545Kitabı okudu
Reklam
"Niccolo sağlığında Prens'in basıldığını göremedi. Kitap ilgi ve dikkatten uzakta, okuruna ulaşamadan kaldı."
Sayfa 546Kitabı okudu
"Devletin bütün önemli mevkilerine kendi adamlarını yerleştir. Her ne yaparsan yap, çevrende cesaret ve yetenek bakımından yetersiz adamlar bulunsun..."
Sayfa 541 - X.Leo adını alan Giovanni dé Medici yeğenine Floransa'yı yönetme konusunda akıl veren bir mektup yazmış.Kitabı okudu
Işkence konusunda farklı mesleklerden gelen rakipsiz ustalar vardı ve farklı altyapılara ve geçmişlere sahipti. Büyükbaş hayvan kasapları meslek için ideal icracılardı. Hayvan kesmede hayli geniş tecrübe sahibi oldukları için insan vücudunun adele, sinir, kiriş ve kemiklerini parçalama işine de kolay uyum sağlayabiliyorlardı. Hiç acı vermeden öldürmeyi bildikleri gibi, acılı ölümler konusunda da uzmandılar. Bu eski sanatın bir kısım uygulamacıları da nalbantlar ve demirciler arasından çıkıyordu. Sıcağa, ateşe ve metal eriğine alışkın olmaları bu kesimden adayları işe elverişli kılıyordu.
Sayfa 522 - 16. Yy, Loncası olmayan tek grup: İşkenceciler.Kitabı okudu
Loncası olmayan tek grup işkencecilerdi.
16 yüzyılda Floransa loncaları ekonomik yaşamın hemen bütün alanlarını kapsıyordu. Bunlar işçi teşkilatları olmayıp mal sahipleri, imalatçılar, profesyoneller ve tecrübeli sanatkarların oluşturduğu kartellerdi. Kendi etkinlik alanlarında bir tür sanal tekel oluşturmuşlardı. Böylelikle fiyatları beliriyor, piyasalara hükmediyor, istenmeyen rekabeti ortadan kaldırıyor, kulis faaliyetleri için fon oluşturuyor, gerektiğinde devlet görevlilerine rüşvet veriyorlardı. Ancak yaptıkları başka işler de vardı. Sundukları hizmetler ve ürünlere ilişkin kapsamlı eğitim, lisans ve kalite kontrol sistemleri geliştirmişlerdi. Bu loncalar hayli ihtisaslaşmış teşkilatlardı. Ticaret yelpazesini kendi aralarında son derece dar kapsamlı uzmanlık bölümlerine ayırmışlardı. Öyle ki yalnızca kasaplarla öncesinden değil, domuz kasapları loncası, keçi kasapları loncası, koyun kasapların loncası, kümes hayvanları loncası ve bunun gibi pek çok alt gruptan söz etmek mümkündü. Floransa da birlik oluşturmamış hiçbir zanaat yoktu.Loncası olmayan tek grup işkencecilerdi. Çıraklık, kalfalık, ustalık eğitimi veren organize bir sistemleri yoktu. Bu sanatı uygulamak isteyen sınavdan geçirilmiyor, beceri ve kazanımlarının kanıtı olarak kendisinden bir başrola sunması istenmiyordu.
Sayfa 521Kitabı okudu
Reklam
"Kaderiniz Ulu Tanrı'nın elindedir. Yargıç ve jüri O olacak. Davanıza böyle bir yargının bakacak olmasından onur duymalısınız. Adil düşünce, saflık ve sadeliğin ta kendisidir. Bu gelenek binlerce yıl öncesine uzanır. Elinizi erimiş kurşun kazanın içine sokacaksınız. Eğer geri çektiğinizde eliniz yanmamışsa Tanrı'nın sizi koruduğu anlaşılacaktır. Böylece masumiyetiniz ilan edilmiş olacaktır. Bu durum gerçekleşirse özgürlüğünüze kavuşursunuz." Sonra kederli bir yüzle devam etti. "Eğer aksi olur da eliniz yanarsa, bundan Tanrı'nın size karşı olduğu anlaşılacaktır. Bu sizin suçlu olduğunuzun işaretidir. Bu durumda sizi idam etmekten başka seçeneğiniz yok demektir."
Sayfa 532Kitabı okudu
"Hata yaptım, hatalıyım," diye itiraf etti Niccolo. "Düşünce, söz ve eylemde ne çok günah işledim ben."
Sayfa 442Kitabı okudu
Ne var ki bütün koruma önlemlerine ve insani çabalara rağmen kader Floransa'yı gaddar Azrail'in tırpanına mahkum etmişti. Yoğun nüfusu ve Güney Avrupa'nın önde gelen ticaret kenti oluşu bunu körüklüyordu. Belki o dönem fark edilmemişti ama vebanın Avrupa'da yayılışı son derece belirli bir yolu izliyordu: Ticaret yolu."
Sayfa 429Kitabı okudu
"İnsanoğlu böyledir işte; kendi dehasının ve doğanın ürettiği kötücül güçlerden yararlanmak, onlardan avantaj ve kâr sağlamak konusunda sınırsız ve şaşmaz bir kapasiteye sahiptir."
Sayfa 428Kitabı okudu
Niccolo sonunda sevinçle bir kitap yığının arasından kocaman tozlu bir cilt çekip aldı. Bütün bölümlerinin tamam olup olmadığını anlamak için sayfaları karıştırmaya koyuldu. "Seni bu kadar sevindiren nedir?" diye sordu Guiditta. "Plutarkhos'un Paralel Yaşamlar'ı" dedi Niccolo. "Ünlü Yunanlı ve Romalı devlet adamlarının yaşam öyküleri. Kıyaslama yapabiliyorsun böylece. Büyüleyici bir eser." "Sen ve senin Romalıların" diye iç geçirdi Guiditta. "Onlardan biriyle tanışmaya hazırlan şimdi. Yaşayan bir örnek. Tezgahın sahibi geliyor." Niccolo yanlarına yaklaşan kirpas içindeki adama baktı. Evet, üstü başı matbaa mürekkebi ile simsiyahtı ama bu Roma halkının pisliğinden çok farklı, soylu bir kirlilikti. Kitapçının hırsız veya aptal olmadığı da az sonra anlaşıldı. Kitabın değerini gayet iyi biliyordu. Sıkı bir pazarlıktan sonra Niccolo ederini ödemeye razı oldu. "Başka bir isteğiniz var mıydı?" diye sırıtta adam. "Artık başka zaman," dedi Niccolo. "O zaman elinizi çabuk tutun," dedi kitapçı. "Bir süre sonra burayı bıraktığınız gibi bulamayabilirsiniz." "Neden?" "Tebliğ," dedi adam canı sıkkın bir tavırla. "Hristiyanların en büyüğü Papa günahın ve yanlış davranışların, daha doğrusu dinle ilgili yanlışların yayılmasından korkuyor. Tebliğ'e göre bundan böyle Kilise'nin izni olmadan kitap basılamayacak. Bu yasağı çiğneyenleri aforoz, para cezaları, hapis ve belki de idam bekliyor."
Sayfa 372Kitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.