Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kuramsal Bir Eleştiri

Maddi Olmayan Emek Teorisi

Arif Koşar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Marx kapitalist üretim tarzında “maddi olmayan üretim’i iki çeşide ayırır. Bunlardan birincisi “satılabilir metalardan oluşur. Örneğin kitaplar, resimler, kısaca sanatsal yaratımın tüm ürünleri. Maddi olmayan üretimin ikinci çeşidi bir zihin emekçisinin üretken emelinde karşılık bulur. Kapitalist üretim tarzında Marx zihinsel emeği üretken olmayan şekilde ayırır. Sermaye ile doğrudan bir değişim ilişkisi içinde olan ve üretici değer ve artı değer dolayımıyla sermaye üreten emeğe Marx “üretken emek”; sermayeyle bu tür doğrudan değişim ilişkisinde olmayan ve sermaye üretmeyen emeğe “üretken olmayan emek” adını verir. Örneğin bir özel okuldaki öğretmen, ücretli emekçi olarak çalıştığı kurumun sahibiyle bir üreten emek ve sermaye ilişkisi içindedir, ama öğrencileriyle olan ilişkisi bağlamında üretken olmayan bir emekçidir. Benzeri şekilde özel bir tiyatrodaki aktör, tiyatro sahibiyle olan değişim ilişkisinde üretken emek sarf eder; bu değişimin namevcut olduğu seyircisiyle olan ilişkisinde üretken olmayan emek sarfeder.
İnsanın akciğerinin her nasıl ki solumak için havaya ihtiyacı varsa sermayedar da “doğal kuvvetleri üretken bir şekilde tüketebilmek için insanın el emeğine ihtiyaç duyar.”
Reklam
Tarih bir kez ilerleyip toplumsal gerçeklik değiştiğinde eski teoriler artık yetersiz kalır. Yeni gerçeklik karşısında yeni teorilere ihtiyaç duyarız.
Toplumsal üretimin kendisi maddidir. Üretimi maddi ve maddi olmayan şeklinde ayırırken Marx, zihinsel veya kafa emeğine dayalı üretimden çıkan ürünlerin (sanat, edebiyat, tiyatro, eğitim vb) salt görüngü biçimlerine vurguda bulunur. Elle tutulamayan herhangi bir şey (duygu, düşünce vb) salt görüngü bazında bize elle tutabildiğimiz diğer nesneler (masa, sandalye vb) kıyasla maddi değilmiş gibi gözükür. Maddi olmayan emek ve üretimdeki garı maddilik, emeğin ve üretimin toplumsallığını ve tarihselliğini ifade eder; bunların yansıdığı görüngü biçimleri bu gerçeği değiştirmez.
Marx, sosyalizmin siyasi inşasına duyulan ihtiyaç konusunda ütopyacı bir öğreti sunmaz, böyle bir devrimci inşaayı mümkün kılan unsurların kapitalizmin bizzat kendisinden türediğini savunur.
Endüstri, işçi ile doğa ve toplumsal dünya arasında oldukça dolaylı ve soyut bir ilişkiyi yaratır. İş doğrudan üretim sürecinden uzaklaşmıştır ve ürün de artık tikel ihtiyaçların karşılanması ile doğrudan ilişkilendirmez.
Reklam
"Maddi olmayan emek üreten bazı çalışanların işleri yaratıcı değildir. Rutindir. Aynı işi aynı makineyle, aynı sürede günde birçok kez yapmak zorundadır. Emek biçiminin getirdiği yaratıcılığı kullanamadığından bu kişiler kendini işçi olarak tanımlamaktadır"
Sayfa 129Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.