Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahkûmların Şafağı

Zaven Biberyan

Mahkûmların Şafağı Gönderileri

Mahkûmların Şafağı kitaplarını, Mahkûmların Şafağı sözleri ve alıntılarını, Mahkûmların Şafağı yazarlarını, Mahkûmların Şafağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan hayatı çok kısa, ama maalesef bir dolu ölümcül hatırayla, kederle dolabilecek kadar da uzun.
456 syf.
8/10 puan verdi
1921 doğumlu Biberyan’ın 100. doğum yıldönümünde yayımlanan Mahkûmların Şafağı, Biberyan’ın ömrünün ilk yirmi beş yılına, çocukluğuna, gençliğine ve arka planda 1930’ların ve 40’ların siyasi, sosyal ve kültürel ortamına dair detaylar barındırıyor.  Nafia askerliği adı altında yaklaşık 4 sene sürecek olan korku ve dışlanma dolu günlerinin izlerini yaşamı boyunca içinde taşıyan yazarın özyaşamöyküsü de Fransız akademisyen Herve Georgelin'in çabaları sayesinde önce Fransızca, sonra da Aras Yayıncılık tarafından Türkçe olarak yayımlanmış.  Bence yakın tarihin en önemli kalemlerinden biri Zaven Biberyan,  Türkiye'de hatrı sayılır bir okur kitlesi olmasına rağmen Türk okurlar tarafından çok da tanınmadığını ya da önyargılı yaklaşıldığını düşünüyorum. Ben yazardan daha önce Yalnızlar ve Babam Aşkale'ye Gitmedi isimli iki roman okumuştum ve yazarın yakın tarihe dair tanıklığı, yaşadıkları, ötekileştirmeyi,  siyasi atmosferin kaotikliğini tüm gerçekliği ile aktarmasını çok sevmiştim. Yazara ve eserlerine ilginiz varsa mutlaka ama mutlaka okumalısınız.
Mahkûmların Şafağı
Mahkûmların ŞafağıZaven Biberyan · Aras Yayıncılık · 010 okunma
Reklam
Barış hiç de beklediğimiz gibi olmayacak. Sosyal ve siyasi reformlar gerçekleştirilmeyecek. Vaat edilen yeni düzen ölü doğacak. Savaş öncesi dünyaya geri dönülecek; bir de beş parasız, yıkıma uğramış, korkunç bir halde.
Sayfa 303 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
İşte içimizdeki sızı ve öfkemiz özellikle de buradan kaynaklanıyordu: inkar edilmiş olmaktan, tüm hayatımızı geçirmiş olduğumuz ışıklı ortamdan dışlanmış, artık kendimizi bile tanıyamadığımız karanlıklara itilmiş olmaktan.
Sayfa 291 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
İnsan'ın kurtuluşunun, mutlak özgürlüğe giden yoldaki ilk adımının imanın, tüm bağların, dini, toplumsal ya da ahlaki tüm önyargıların yok edilmesinden geçtiğine inanıyordum.
Sayfa 277 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Hiçbirimiz kendi kaderimizin, eylemlerimizin hakimi değildik.
Sayfa 268 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Çünkü yaşamak, mücadele etmek ve sevişmekti.
Sayfa 197 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Eve gittim ama sılama varamadım, nerede olduğumu şaşırmıştım ve hiç mutlu değildim. Yaşama sevincimi yeniden kazanmam, gerçek ruh halime geri dönmem zaman aldı. Ama damağımda son güne kadar, en güzel anları bile berbat edebilen acı bir tat kaldı.
Sayfa 186 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Birkaç adım ötede durdular, Albay'ın öfkeyle sesini yükselttiğini duydum. Kelimesi kelimesine şunları söylüyordu: 'Gavur mavur, ne demek efendim? Askere alınmışlar, yatak da verilecek her şey de!' İnsan denmeyi hak eden, bana baktığında sadece bir insan gören biriyle her karşılaştığımda hissettiğim, o moralimi yükselten duygu uyandı içimde.
Sayfa 151 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Ancak insanlık adına ve bir insan olarak, insanlıktan nefret ediyorum. İnsanlardan önce, varoluşlarının nedenini ve kaynağını lanetliyorum. Mutluluğu bulmaktan temelli ümidi kestim, samimiyetle isteyen herkesin mutluluğu bulmasını dilerim. Bana gelince, tüm bunlardan sonra hayatta kalır mıyım bilmem, ama her halükarda, hayata da ölüme de dudaklarıma kadar acıya batmış halde sarılacağım.
Sayfa 108 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.