Kültür, sanat ve edebiyat dergisi Makas’ın Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3. sayısı iddialı bir içerikle karşımızda. “3. sayımızda da dopdolu bir içerikle yüreklerinizden makas almaya geldik” diyor dergi ekibi. Bu sayıda hem önceki sayılardan aşina olduğumuz isimler hem de yeni yazarlar var.
Dergi bu sayıda kapak konusunu üstad Necip Fazıl Kısakürek’e ayırmış. Büyük şairi farklı yönleriyle anlatan zengin bir dosya hazırlanmış. Dosya yazarlarından Büşra Ayar “Edebiyat ve Sanat Duruşu” başlığını taşıyan yazısında üstadın edebi yönünü yazmış. Osman Kısakürek, bir evlat nazarıyla Türkiye’nin ünlü şairine dair hatıralarını paylaşıyor bizlerle.
Ağustos ayı, dünyanın en iyi foto muhabirlerinden Ara Güler’in doğduğu ay. Bu sebeple dergi bu yıl 90. yaşını kutlayan büyük ustayla keyifli bir söyleşi gerçekleştirmiş. Büyük usta söyleşide “Fotoğrafın sanat olduğuna inanmıyorum. Bu kadar küçük bir şey sanat olmaz. İki adamı yan yana koydum, onları çektim biraz da estetik kattım diyelim... Bu sanat olur mu?” diyor.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar da Ağustos doğumlu. Dergi ekibi Gürpınar’ın mimari açıdan Heybeliada’daki muhteşem manzaralı müze evini incelemiş ve edebi yönünü masaya yatırmış. Hacer Yeğin “Natüralizme Edebi ve Mizahi Bir Nefes Hüseyin Rahmi Gürpınar” başlığıyla farklı bir açıdan ele almış ünlü yazarımızı.
Ahmet Kekeç bu sayıda “Hatırla Ey Peri” başlığını taşıyan yazısında Türk siyasi tarihinin en büyük utançlarından birini hatırlatıyor bizlere. Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının bir Eylül günü idam edilmeleri bir dosya halinde incelenmiş. Dosya yazarlarından biri de “Anayasa Tarihimizde Adnan Menderes ve DP” başlığını taşıyan yazısıyla Taha Akyol. Yazıda Akyol diyor ki, “Hukukun ‘doğal hâkim’ ilkesine aykırı uydurma bir mahkemeyle Menderes ve arkadaşları Hasan Polatkan’la Fatin Rüştü Zorlu’nun elli yedi yıl önce idam edilmesi, hâlâ yürekleri kanatmaktadır.”
Bu sayıda Hasan Kaçan da var. “Acayibat’tan olaylar” yazısında bizim kültürümüzde ayrı bir yeri olan meczupları kaleme almış: “Meczup kelimesi, ilahi cezbeye çekilmiş kişiler için kullanılır ki bu ilâhî meczuplar irşad kabiliyetinden yoksundurlar. Dergâhları, tarikatları yoktur. Kimseden para pul istemez, bazısı verileni ihtiyaç sahibi kimseler için alırlar. Bazısı hiç konuşmaz, bazısının tekerleme gibi sözleri vardır. Bu sözlerde muhakkak derin manalar gizlidir. Gönüllerini kırmaya gelmez. Çünkü meczuplar için ‘Yıkarlar ama yapamazlar’ denilir.”
Sinan Yağmur, “Yüreği Çarığına Sığmayan Adam” demiş Murat Göğebakan’ı anlattığı yazısında. Bu sayıda dergiye birbirinden ilginç konularda kaleme aldıkları yazılarıyla katkıda bulunan yazarlardan bazıları şöyle: Şeref Oğuz, Hüseyin Movit, Tuba Kılıç, Suavi Kemal Yazgıç, Ömer Sami Sevimli, Fatih Alkan, Naif Karabatak, Ömer Musa Targal, İdris Kartal, Emin Murat Kılıç, Abdülhamit Güler.
